…
Sen; filler ordusunun Timuru,
Ben; Hülagüyüm esrarlı gecelere…
Sen; cümle cümle atlarınla satranç tahtasında şah,
Ben; çerilerin gözünde Alamut’a Han…
Bir bülbül şakıyacak bir kurt uluyacak ve tarih ikimizin savaşını yazacak:
Başlasam devamı gelecekmiş gibi.
Ne kadar bakarsan bak görünmez dibi.
Oynama kelimelerle seni gidi!
Gelsin kümes tavuğu; gel bili bili!
Deme; n’ola, bu ne iştir, özdeyiştir!
Çimento gözlüm, beton bakışlım…
Aşkınla kavurdun attın beni 1500 derecelik fırına.
Kaçak duygular erittim polis eşliğinde.
Nereden bilebilirdim klinker kalacağını sevdanın?
Ben bir değirmende öğütürken anılarımı;
Sen benden bi haberdin.
İki adaş arası, bir yıldız kayması
Dileğim; belki açıktır dua kapısı.
Kanım süzül toprağa, özündür yapısı.
Topraktan balçığa, sonra ruh ve ayması…
Bedenimde kutlu tinim, bak, varlığımdır!
Yoksa O’ndan zerre; ölüm hak, yarlığımdır!
Akyokuş'tan görünen bir yıldız sılası,
Kiminin kabusu kiminin de rüyası...
Burada tattım; sevinci, kederi, yası.
İşte benim memleketim; Konya Ovası...
Suçlu bir akşamın sisli saatleri…
Dolunay yavaş yavaş göğe yükseliyor.
Hava tam ulumalık…
Kurtlar puslu havayı sever.
Hayatta bir kez sevdim.
Sadece bir kişi taht kurdu gönlümde.
Onun sesi ile inleyen namelerim;
Onun sesi ile yankılanan kulaklarım;
Her daim onu arayan gözlerim,
her fırsatta onu söyleyen sözlerim,
Sen üşürken zemheri gecelerde;
Sensiz günlerde yandık Muhsin Reis!
Ülke seni ararken hecelerde;
Boran sabahı tandık Muhsin Reis!
Altaylardan selam eder Bozkurtlar,
Karasal iklimimden sesleniyor bendeniz:
Nerede yankı, hani yağmur hani benziniz?
Çehresinde tüm bulutlar, sanki Karadeniz…
Çorak toprağıma bir damla, var mı izniniz?
Yadırgama beni, sertliğim Anadolu’dan…
Hadi söyle; düşüncelerin ne kadar özgür?
Özdür; seni toprak misali kendine çeken.
Sen; ölmeyecek gibi toprağa umut eken…
Durdukça körelen, okudukça gelişen tür:
Bedenin ve ruhun Tanrı’ya inandıkça hür…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!