Yüce Mevla’m kâinatı yaratmış,
Öten kuşun dillerine vurgunum
Ağaçları yapraklarla donatmış,
Bahçedeki güllerine vurgunum.
Yerden su çıkarmış, soğuk ve sıcak,
Bir garip gurbete gittiği zaman
Vatanın toprağı taşı önemli
Döşüne vurup da çektiği aman
Gözlerinden akan yaşı önemli.
Yüce dağ başında gülün dikenin
İklimler değişti, mevsim karıştı
Yaz günü üşüdüm, sanki kış gibi.
Buzullar eridi, denizler taştı
İlerde işimiz, sanki yaş gibi.
Aylardan temmuz du, iki bin yedi
Fırsat bazen zor bulunur
Kaçırmasan iyi olur
Bulanan su zor durulur
Kaçan balık büyük olur.
İyi günün, kötü günün
Yüreğim kıpır-kıpır
Sıcacık duygularım kanat çırpıyor
Uçuyor yukarılara yükseliyor-yükseliyor
Hilal gülümsüyor, yıldızlar göz kırpıyor
Uçuyorum,
Ta ki bulutların üzerinde, senin soğuk nefesinle karşılaşınca,
Asırlar boyunca, bitmeyen çile
Onun kaderidir, çeker madenci
Emin adımlarla düşmüştür yola
Alnının akıyla çıkar madenci.
Kimi yer altında rızkı peşinde,
Öyle bir yağmurdur ki ıslatacak yer seçer
Bazen hafif çiseler, bazen sel olur taşar.
Bir tarafta gürlerken, diğer yanı düz geçer,
Sevgi düşen yürekler, karlı dağları aşar
Bütün aşklar depreşir, nisan mayıs ayında,
Kömürden mi? gözlerinin karası,
Bir bakışın yaktı, Berit güzeli.
Gün görmemiş kaşlarının arası,
Beni, benden aldın, Berit güzeli.
Yüksek yaylaların nadide gülü,
Haydi, gel diyorum gelmem diyorsun
Geleyim diyorum olmaz diyorsun
OLMAZ DİYORSUN
Zamansız açılan, gül arasına
Çok şükür Allah’ım çok şükür sana
Bir eşle üç çocuk sen verdin bana
Başım sokacak ev birde araba
Dünyanın en zengin adamıyım ben.
Bir vücutla iki ayak birde baş
seninle olsam da seni özlerim..sözünüzün üzerine söz söylemek mi? ..özlenen olmanız dileğimle..