Duygularım parladı, dizginlerde zapt etmez
Cana musallat oldu beni bırakıp gitmez
Depremler durulsa da artçıları hiç bitmez
_Köz düşürür böğrüme içten içe yakıyor,
_Uzatmıyor elini bana öyle bakıyor.
Sümbüllerden, çiçeklerden güllerden
Belik yapıp, yar saçına ör beni
Nağme döken tatlı şirin dillerden
Şerre değil hayırlara yor beni.
Hep ararken bu hayatta sadeyi,
Evlendiği günden beri
Hiç başında saç olmamış
Kadın inat gitmez geri
Er gidince suç olmamış
Arkadaşlar merak etmiş
Kadın erkek ayrı gayrı
Edilmiyor kel kalmadı,
Bilmez olduk hasta sayrı
Ziyarete hâl kalmadı.
Aynı olsa dil lehçesi
PEYGAMBERİM EFENDİM
Bu dünyada göremedim ben seni
Sünnetinle yaşıyorum Efendim
Şaşırıp da kaybedince ben beni
Nurun ile aşıyorum Efendim.
Göksun ile Elbistan’ın arası,
Yüzümün bir yanı sendedir köyüm.
Başka güzel olur şimdi orası,
Sözümün bir yanı sendedir köyüm.
Dili başka değişiktir şivesi,
Tatilin bittiği günler başlıyor
Önlükler dikilir eylül ayında
Hayat devam edip zaman işliyor
Kemerler sıkılır eylül ayında
Yapraklar sararıp daldan düşüyor
Sessizliğin çığlığı, ürpertiyor içimi
Özde yalnız olmanın, budur başka biçimi
Her insan kendi yapar, genellikle seçimi
__Umudum hiç yitmedi, her zaman umutluyum,
__Ben seni seviyorum, onun için mutluyum.
Ondan Razı olsun Yüce Yaradan
Saçmış adaleti Sultan Mehmet Han
Gemiler yürütmüş aşmış karadan
Geçmiş denizleri Sultan Mehmet Han
Kuşatmalar olmuş otuza yakın
İlçemize bakanları
Görür müyüm Elbistan’da
İlçemizden bakanları
Görür müyüm Elbistan’da
Yaşamaktan var mı? Bıkan
seninle olsam da seni özlerim..sözünüzün üzerine söz söylemek mi? ..özlenen olmanız dileğimle..