Şehvetli bir geceden çıkmış gib şehir
Tenha sokaklar,lekeliçarşaflar gibi buruşmuş
Hiçbir ayak izi kalmamış bir önceki günden
hijyenik bir sihirli değnek değmiş sanki caddelere
Bir bekçiler dışarda bir de çöpçüler
Çapak ağırlığından henüz kurtulmuş gözler...
Bir atımlık barutum kaldı
Bir sarımlık da tütünüm
Bir müren kini bu,içimde beni yiyip bitiren
bir kuytuda beslenen ve iliklerime kadar kemiren.
Bir ağlamalık gözyaşım kaldı gözyaşı torbalarımda
ve yalnızlık çoktan girişini kapadı aort damarımın
Kızgın bir tavaya atılmış bir yağ parçası gibi
zamana karşı anlamsız bir direnişti seninki
Sen,bu anlamsızlığı bilmiyordun
Ben biliyordum ya, hiçbirşey yapamadım
veda edip gidişine uzaklık kokan vedalar eklemenin dışında....
Sıradan bir insandı.
Sıradanlıkların içinde yitip gitmemek için,bir paragrafın içine hapsetmişti kendini.
Ne kadar da bana benziyor
Cudi'nin eteğinde boynu bükük gelincik
sen,benden asırlarca uzaktayken
Sanki aynı bedendeydik
Sen suya, güneşe hasrettin bense sevgiye
Sen verimli toprak aradın, ben verimli insan
Hasırdandı şapkan
güneşe inat takardın.
Boyunu aşmış başakların arasından
bir Don Kişot gibi bakardın.
Tenin mi daha esmerdi yoksa buğdaylar mı?
Alnından toprağa damlayan her bir ter damlası
Sayfa bitti,kalem tükendi,sağ bileğim yoruldu
Beynimin raylarında pişmanlık lokomotifleri
Bir ben vardı caddelerde keşfedilmeyi bekleyen
Ayaklarımın altında ''üzgünüm''patenleri
Sağlık gitti,ömür neredeyse yarı oldu
Acı çekmeden yaşadığım tek bir günü kar sayıyorum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!