Macide Özcan Şiirleri - Şair Macide Özcan

Macide Özcan

Munis bir kediyim kapında
Bir dokunsan, mırıltılarım mahalleyi doldurur.
Bir laf atsan gelip geçerken
Yaptığım oyunlar seni güldürür.
Munis bir kediyim kapında
Bacaklarına sürtünebilme umuduyla yaşıyorum

Devamını Oku
Macide Özcan

Göbeğini gerersin yayılırsın koltuğa
Kumandayı aldınmı dünya boş gelir
Açılır gözlerin faltaşı gibi
Mankenleri gördünmü dünya hoş gelir


Devamını Oku
Macide Özcan




Her şehrin kendisine has bir elbisesi vardır.Kimi şehrin elbisesi dallı güllü,kiminki sade ve bol cepli,bazısı bol dekolteli,bazısın ki simsiyah….Velhasıl, her şehir zamanla dikiş atacak bir elbiseye sahiptir.Ancak böyle mutlu edebilir kendini.Hiçbir zaman çıkarmaz şehir elbisesini.Çıplak kalmaktan ve sırlarını bilyeler gibi ortalığa saçmaktan korkar.Her şehrin kendine has bir kokusu vardır.Bazı şehirler,kavrulmuş yağ ve salça,bazı şehirler terle karışık parfüm,bazıları çürümüş yumurta veya tuz, bazıları vişne reçeli,bazıları çürümüş muz kokar.Şehrin sınırlarına girer girmez, bu koku üzerinize ikinci bir deri gibi yapışır.Kırk hamamda kırk kalıp suyla yıkansanız nafile.Bu kokudan arınmak mümkün değildir,şehir sizi kendinden saymıştır artık.Şehrin elbisesinde ufacık bir nokta halini almışsınızdır.
Her şehrin kaldırımlarında adım başına düşen balgamlı tükürük sayısı değişir. Keşkül kıvamındaki bu küçük öbekler, bazı şehirlerde 20-30 adımda bir karşınıza çıkarken kimi şehirlerde 5-10 adımda bir karşınıza çıkabilir. Görmek istemeseniz bile, her birini bir radar titizliğinde yakalar gözleriniz. Üzerine basmamak için ya sağa sola kayarsınız ya da üzerinden atlarsınız.
Aşk öyle illet bir şeydir ki, tüm canlı neslini ağına düşürüp onların kıvranmasından sonsuz bir haz duyar, acıyla beslenip acı dışkılar. Ama aşk, yine de yaşam seramonisinin en vazgeçilmez unsurudur. Ne statü ne zeka ne de ekonomik gelir düzeyi aşkı belirli bir kalıba hapsedemez. Aşk, ne mekan ne de zaman sınırlarına uyar. Akışkan bir kıvamda, sıçan kuyruğunun geçebileceği her aralıktan her yüreğe sızabilir. Her aşk, kavuşmanın ateşiyle yavaş yavaş erir,yürek tarlasında pişmanlık tohumlarından yeni aşk mantarları türer.

Devamını Oku
Macide Özcan

İnsanın ustası aşkların hastası olmaz
Ama insan hem usta hem hasta olmaya görsün
Kolay kolay iflah olmaz

Devamını Oku
Macide Özcan

Koptu artık gönül teli
Bağlamaya hiç uğraşma
Kuru artık selin çayın
Çağlamaya hiç uğraşma

Herşeyini alıp gittin

Devamını Oku
Macide Özcan

Tabanlarım topuk dikenleriyle sancılı
Sol yanımda ucu çatal bir hançer.
Kaparım gözlerimi
gözlerim intihar sabahları.
Bir salyangoz gibi iz bırakırım geçtiğim sokaklarda.
Deccal suretini sıyırır yüzünden

Devamını Oku
Macide Özcan

Siyah beyaza zıt
Güzel çirkine.
Doğru yanlışa zıt.
Fakir zengine
Sanırım, sen ve ben de kontrastız.
Hani zıt kutuplar birbirini çekerdi?

Devamını Oku
Macide Özcan

Ne aşk şiirleri yazarım sana
Ne serenatlar yaparım balkonunun altında
Ne sana parklardan çiçek çalıp getiririm
Ne okul çıkışlarında seni beklerim
Ne pembe kağıtlara mektuplar yazarım
Ne seni sabah akşam ararım

Devamını Oku
Macide Özcan

Yıllar öncesine daldı çan çanağı gözleri kadının
Köhne bir meyhanede,rakı şişesinde balık olmak isterken.
Elleri titrerken cigarasını içine nefretle çekti.
Sanki hırsını alıyordu insanlardan
Sanki isyan ediyordu olanlardan.
Bir kibrit kutusuna binip dolaşmak istiyordu dünyayı.

Devamını Oku
Macide Özcan

Oğlum,
Bir marangoz gibi maharetli olsun ellerin
her türlü gönül kapısını yapabilen cinsten.
Çok yaşayanlardan değil tok yaşayanlardan ol.
Canımla kanımla besledim seni
Canla kanla besleyenlerden ol.

Devamını Oku