karı
karı işte
ne olacak Londra'nın karı
serseri bir karabulut
gece ayaz
karanlığı fırsat bilip
dökülüp gitmiş bahçene
uyandın
her yan beyaz
heyecanda yapmışsın biraz
-Ne güzel şey kar ya-
dedirtmiş sana
aldanma
akşama
hatta
öğleye kalmaz
...
Londra'nın karı işte
pencerenden bakarsın
karşında
donuk donuk beyaz bir maske
sanarsın
-Güzellik bu işte-
bilebilsen keşke
basıp basabileceğin yerleri örtmüş
ayağını kaydıracak bir tuzak
cumbur cumbuldak
...
neyse
...
Londra'nın karı işte
Londrada köpekler
ihtiyaç vakti çıkartılır sokağa
böyle havalarda da gitmezler uzağa
bir sıkışmışı döktürür kapıyın önüne
o itin çıkardığı bile
soğuktan kardan dolayı
bu gürüntüde aktaş olur
değersin utanç olur
tutarsın yaş olur
...
neyse
...
Londra'nın karı işte
aldanmışa kanmışa -hak etti- denir
güzellik bildiğin şey
bir göz kırpmaya erir
geride
kirli bir tortu
pis bir çamur
bir de sen kalır
sıçratırsan zor yunur
...
neyse
...
Londra'nın karı işte
diyorum ki
keşke
güzellik kendinde olsaydı
ben de
-o sizin kendi güzelliğiniz-
diyebilseydim
keşke
güzellik sende olsaydı
ben de
-hiç bir şey senin kadar güzel değil-
diyebilseydim
Londra'lı papazlar yakarken unutmuşlar
olsa gerek
aha söylüyorum burdan duysunlar
ortalıkda gezer seyip bir cadı var
...
neyse
...
Londra'nın karı işte
hadi
sen sevinçle
kâr kâr de kar topla
ben
-karı gördüm karı- diye sevinemedim
kâr bildiğin hallerdeyim inkârım yok
şimdi
ne çilemi sor
ne özleme değin
kanser gibi çirkinliğin
kar örtsün üzerini
beyazlara bürün
keyfini sür sahteliğin
10 Aralık 2017
Mehmet Ali OnayKayıt Tarihi : 11.12.2017 06:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!