benim bildiğim
önce sevenler ölür,
işlemiştir zaten sevmekle
hata,günah bin bir tür…
yokum artık ben
bari ardımdan sen
Yok!
Hiçbir şey yok bugün
Sadece,
Sen ve seni düşünmek var
Bitanem
Onlar da zaten
Eğer,
Seni kalbimden atınca,
İçerde;
Bir şey kalacağını bilseydim,
Çoktan unutmuştum...
Saçımda ki bu aklar
Alnımda taze kırışıklar
Kurumuş,çatlak dudaklar
Sizden kalma,sizden kalma
Uykusuz geceler,
Yarınsız sabahlar
Bugün yine yalnızım
Ben ve benle
Bakmaya iğreniyorum
Ben sandığım gölgeme
Bırakmıyor dünlerim
Ağıt dolu günlerim
İki oda düşün,birbirine bitişik aradaki küçük kapı ile irtibatlı...Bu iki odadan biri karanlık,diğeri ise aydınlık(lambası yanıyor) ve bir kelebek ile yarasa düşün.Yarasayı bıraksan bu odalardan birine; o gittiği odayı bilmez ve zaten onun bir önemide yokturdur.Çünkü yarasaların gözleri iyi seçemez.Ha aydınlık oda ha karanlık oda.Ama kelebeği hangi odaya bırakırsan bırak o hep aydınlık odaya geçecektir çünkü onun gözleri görmektedir.
İşte bilim,cehalet,bilim insanı(aydın,okumuş insan) ve cahil insanın durumu yukarıdaki gibidir.
Bilim aslında aydınlık oda gibidir,kelebeği yani bilim insanını kendine çeker.Karanlık oda ise cehalettir ve ona daha çok yarasalar girer.Gerçi yarasalar aydınlık odaya da girerler ama o odanın aydınlık oda(bilim,bilgi) olup olmadığını bilmezler.Gerçi kelebekler karanlık odaya da girerler ama onlar aydınlığın ne demek olduğunu bildikleri için karanlıkta fazla kalmaz hemen aydınlığa,bilime,bilgiye yönelirler...
yağmur mu yağıyor,yağmur mu?
eğer göremiyorsan,
yerdeki su yığınına bak!
bak,
damla damla.
eğer hala göremiyorsan,
yoktu kimse yeryüzünde,
kalmamıştı ölecek olan
benden başka,
bir dua ettim
bir Havva diledim Yaradan'dan
inledi bir ses semadan
gökten düşen kar taneleri,
aynı değil hiçbiri,
buluşurlar toprakta,
ve...
beklerler aylarca.
ya bir göl,ya deniz...
ben seni hep,
ikiyi on geçelerde bekledim.
bazen geciktin,bazen er geldin.
ama hep söyledim
her ne kadar işime yarasa da
altı buçuk çok geç
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!