İşte Ben
Soğuk bir Kasım sabahı memur bir babanın üçüncü çocuğu olarak dünyaya gelmişim. Annem hariç evdeki herkes erkek beklerken beni, ebe nine, babaannemin kucağına verdiğinde “yine mi kız” diyerek atmış yerde hazırlanan kundağımın üzerine.
Atılış o atılış. Hayatım boyunca atılmış ve itilmişim sevdiklerim tarafından. Kendimi kabullendirmek ve sevdirmek çabasıyla geçmiş ömrümün en güzel yılları.
Tam bunu başardım başarıyorum derken 18 yaşın verdiği uçarılıkla yaptığım evlilikle yıktım tekrar bütün umutları. Sahipsiz kalışım ond ...
Kırlarda çiçek gibi açan sensin
Ufkumuza ışıkları saçan sensin
Gönlümüzden sevgiyi içen sensin
Bizlere güneş gibi doğdun sen.
Sen bir lambasın hiç sönmeyecek
Yine seni gördüm rüyamda
Yine alamadım seni kucağıma
Çıkmış bir tümseğin üzerine
Dalga geçer gibi el sallıyordun.
Gel güzelim, gel birtanem
Yıllar seni yıpratmasın
Ak düşmesin saçlarına
Sevgi dolu o güzel kalbin
Eğer günün birinde
Mutlaka sevecekse birini
İnsan gibi insan olsun
Rüzgarın esişinde,
Kuşların ötüşünde,
Çiçeklerin açışında,
Sevgimi, aşkımı haykırıyorum.
Liseli aşıklar gibi
Sevdana düştüm hep aklımdasın,
Hava gibi su gibi muhtacım sana,
Doğ artık ne olur, sen güneşimsin,
Yıllardır hasretim, hasret sana.
Yüreğimin en güzel yerindesin,
Boş dolmaz, dolu almaz
Bilirsin kendi düşen ağlamaz
Bu abdestle bilmem kaç vakit namaz
Kılamazsın, bana öyle geliyor...
Unutma, akrep etmez ettiğini
Her an seninle doluyum,
Boş yer kalmadı kalbimde,
Sevgim engin denizler gibi,
Çırpınıp duruyor içimde.
İsimler tasarladım yıllar boyu,
“Postacı kapıyı iki defa çalarmış. Yalan!
Bizim kapının önünden bile geçmiyor,
Bugün vardır / yarın gelir / oyalan
Postacı bana mektup seçmiyor.”
Bu dörtlük kalemimden döküldüğünde,
Senin yaptığından haberin yok mu?
Benimle bendeki seni bitirdin.
Sevgi ile saygı istersem çok mu?
Benimle bendeki seni bitirdin.
Seviyorum diye her gün kandırdın
Fırtınalı bir günden sonra
Akşam oldu rıhtımda,
Tuttuğu eli sımsıcaktı
Mutluydu onun yanında.
Aşıktılar birbirlerine.
Eğer günün birinde
Yüreğinize sağlık. ŞİİR HAYATTIR