Gel...
Gel de bul beni sonsuzluk ülkesinde
Gül diye saçlarına tak beni.
Prangaya vurulmuş hazlar
Fışkırsın volkanından
İkinci bahar şarkıları eşliğinde
Düştü işte bir fidan daha
Yaşama doyamadan toprağa
Figan, acı, ağıt var köyümde
Gelmiş şehidimin tabutu eller üstünde.
Sıralanmış ağalar beyler saf saf,
İnsaf be kardeşim artık insaf.
Söz vermiştim sana
Ayrılık şiirleri
Yazmayacaktım bir daha
Hani hüzün bile
Olmayacaktı mısralarımda.
Sıcak sütünle doydum, kucağında uyudum
Gözümü yaşartanın dalına bindin annem.
Şefkat dolu bağrında sevgilerle büyüdüm
Fırtınaydın bir zaman bak şimdi dindin annem.
Bize yeni giydirdin senin oldu eskiler
Üstümdeki buzları erittim sana geldim
Sevgi seli olmuşuz şimdi akalım gülüm.
Tek seni gördü gözüm başkalarına eldim
Vuslatın bayrağını şimdi takalım gülüm.
Buzul dağları gibi sırtımda yüküm vardı
Gözlerin neden nemli?
Bu ürkek ve kırılgan halinin nedeni
Yoksa zalim bir sevgili mi?
Yarı yolda kim bıraktı seni?
Kim incitti yüreğini?
Laleleri kıskandıran nazikliğinle
En yorgun anımda girdin yaşantıma
Yüzündeki tatlı tebessümle
Leyli sevdan ışık oldu zor anlarıma
Onca derdin arasında geldin duru gönlünle
Şikâyet nedir bilmeyen dudaklarınla
Nisan yağmurları ılık gözyaşım
Aktıkça gönlümde aşk yeşerecek.
Güneşim doğmazsa, bütün telaşım
Büyülü sevgime kim can verecek.
Yüreğimi her gün yoklayacağım
Üstümde dolaşır kara bulutlar
Sevdiğim bizlere nazar mı değdi.
Vuslat beklenirken bitti umutlar
Sevdiğim bizlere nazar mı değdi.
Seninle aramda sıra dağlar var,
Söz vermiştin sen bana kalacaktın yanımda
Seviyorum demiştin gittin canım bu sabah.
Sevda olup dolacak duracaktın kanımda
Seviyorum demiştin gittin canım bu sabah.
Uyandığımda yoktun perişanım yeniden
Yüreğinize sağlık. ŞİİR HAYATTIR