Lehçesi bozuk bir sokak kadını dil uzatmış sana
Çakramda kırbacın değil bir sözün izi kaldı Leylâ
Sen yüreğimin dehlizlerinde açan bir gülistansın
Zemheriden kalma beyhude düne dönüp bakma Leylâ
Can aldırma, bir beşer kuşansın bütün pusatlarını
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Sevgili Tülay bu şiir çok güzel olmuş inan,
Benim de bir Leyla şiriim var ancak,henüz yazmadım..şarkı tadında...
Bu aralar bu tarzı yazmıyorsun..bir değişikliğe ne dersin..?
Bu düştüğün notu sen belki unuttun ..ben ..hatırlatayım dedim:))
Sonsuz sevgi ve muhabbetlerimle.
İlk ama başarılı..Tebrikler
ben çok şeyden ve çok kişiden beyhudeyimdir acak şiirlerinizle tanışmak cidden büyük zevk verdi .
Aşkıyla efsâne olan sensin, aşkıyla ölen benim
Mecnun'u bizden daha çok seven, bir bilen var mı Leylâ
ben bir şey yazmıyorum sadece beniyalayan tüm şiirinizde beni yakan kısmını aldım bu güzel şiiri bize hediye ettiğiniz için teşekkürler
Yeterki adı Leyla olsun ben her zaman okurum :)) Tülay hanım bu tarz şiiri ilk defa yazıyor olmanıza rağmen fevkulede yazmışsınız. tebrik ederim. siz devam edin. ama lütfen Leyla isimli şiir yazdığınızda bana haber verin. saygılarımla.
''bilirim! bir kahpeye çalışır bu şehrin ırgatları...'' çok güzeldi tülaycım. kalem tutan ellerine sağlık.
oy oyy ölürüm ya sevdasına kurban olduğum çok güzeldiii :)
hoş bir leyla şiiri olmuş
leyla enflasyonu var diyenler umarım okumuşlardır
sevgiyle
Lehçesi bozuk bir sokak kadını dil uzatmış sana
Çakramda kırbacın değil bir sözün izi kaldı Leylâ
Sen yüreğimin dehlizlerinde açan bir gülistansın
Zemheriden kalma beyhude düne dönüp bakma Leylâ
Can aldırma, bir beşer kuşansın bütün pusatlarını
Navlunun ucunda sen olursun, ben vurulurum Leylâ
Bilirim! bir kahpeye çalışır bu şehrin ırgatları
Hiçbir tirân ne seni, ne de beni korkutamaz Leylâ
Aşkıyla efsâne olan sensin, aşkıyla ölen benim
Mecnun'u bizden daha çok seven, bir bilen var mı Leylâ
Bu tarz yazmayı sakın bırakmayın. Ben de sizi bırakmayacağım.
Bu kadar güzel yazarken başka şeylerle ne diye uğraşıyorsun.
Tebrik ediyorum.
Selamlar
Kaleli
Harikasınn.... çok başarılı,devam etmelisin sevgili Tülay....Kalemine sağlık..
Bu şiir ile ilgili 25 tane yorum bulunmakta