Sarardığında başaklar hasata ermeden
Figan eder Ayşe Kız azığına
Kızı kızanı toplar naçarını sinesine
Akar ılgıt ılgıt gözlerinden her dem
Yakıcı dokunuslarıdır afitap bakışların
kurumuş dudakları
uykusuz belli
alnındaki çizgiler
hicran desenli
kırışmış ellerinde
taşeron sevdalara teslim edip yüreğimi
it seslerinin solosunda
bir bardak haşlama çay ile
bir dal sigaranın armonisinde
karşılarım geceyi…
mayınlarla dolu zaman
her adımda Azrail'in kokusu
her adımda ölüm
zaman
zaman zehirli su
zeytini beklet suda
acısın alsın
dursun ocakta çay
demde tatlansın
sabır eyle gönül
kösele adımlar çiğnediğinde
ve ezildiğinde yüreklerinin bir yanı;
atıldıkları kaldırım diplerinde
tütün kokan parmakların
sararmış uçlarında avunur,
kül rengi hicranında
Buselerini kondurur titreyen dudaklara
Umutlar sarkar saçlarından aşağı yüreğinin
Bir başka muhabbetine hazırlanır geçerken vakit
Hakikat derinliklerinde kaim olan mihverinin
Avuntularını toplar akşamından günün
figanı hasret çınlar seherde
makamı hicaz ulvi bestenin
rahmi ikbale düşer gözlerde
bir gençlik ömre yiten dilberin..
ahu acıdır hicran mazide
Zaman içinde hayat hayat ve öz itikat
Biri özgür mü özgür biri ulvi hakikat
İki ayrı eksende iki kutup var nizam
Fikriyat mefkûresi bir tecelli intizam.
Dilsiz ve topal gölge asli izde yalınsak
iş olmuş eziyet
ayıpsa meziyet
imam alır rüşvet
bu ne rezalet
kasapta kokmuş et
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!