erkeklerimiz küpe takmış kulaklarına
fenada olmamış hani baya yakışmış
birde uzatmışlar saçları omuzdan aşağıya
avrupalı olduk ya
pantolonlarını yırtmışlar bir kaç yerden
soluyor karanlığı yüreğim
sensizliği kokluyorum
yağmur damlacıkları deliyor sessizliği
gece başımda ağlıyorum
yutkunuyorum yokluğunu
Yine duvarlarını sensizlik kaplamış odamın
Yokluğun esiyor soğuk soğuk
Vakur duruşuyla belirdi hayalin
Derin ufuklarında gözlerin çarpıyor geceye
Zöhre sen ışıldıyor düğümlendiğimde
Tıkandığında nefesim hıçkırıklarıma
dolu dolu yaşadım dolu dolu
iskeleden kucakladım hayatı
sol yanımda kanat çırpan kuşlar
genizlerimde bahar
en tepesinden baktım şehire...
varoşlarda üç katlı bir binanın çatı katında başladı herşey,
ahşap korkuluklu merdivenleri inerken.
daracık sokaklarında mahalle dedikoduları yapılırdı;
biz oyun sevdalıları,yağlı ekmeklerimizi yerken.
en çok birdirbir oynardık; horozum çık çık,çelik çomak ve saklambaç…
elma şekerleri dolanırdı o zamanlar macuncu abinin sopasında,
ben şair oldum anne
acılarımı işledim nakış nakış
umutlarımı özlemlerimi
sevgimi resmettim
silerken gözyaşlarımı
mağaza kokan kazağıma
utandım biliyor musun
sen gözlerini ateşe sattığında
bıraktığında yokluğa ellerini
ufacık tebessümünde
sende mi deyişinde usul usul
Sen Git Be Usta
En iyisi sen git be usta
Beni bana bırak
Mehtapta gece ile baş başa
Şarabımda var kafi
Balık Misali
Bir balıkçı barınağının
tahta döşeğinde açtım gözlerimi
çocukluğumun en adam çağına
dalgalar köpürürken oyundan
Beni Boş Geç Reis
Bu gece uyku tutmadı gözlerimi
Yastığım sert geldi anlayacağın
Yıldızlarda rahat vermedi zaten
Mazinin yumurcuklarına uydu onlarda
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!