bana Zaman ve La Luna
herşey gitti bak
herşey ağlayarak gitti
sular soğudu
bir Kurban düşüyor şimdi aramıza La Luna
üçümüzden biri kurban
ölüyorlar kadife şairler...
pazarların tozunda ve kulelerin sisinde gömülü
gün geceye akıyor... güne gece...
ölüm yaşama akıyor yaşam bilince...
nedir senin yerin
şiir uzamımda benim
kurtulamadığım bir imge misin,
duraksadığım bir dize
bir şiirde mi tutuklu kaldım ya da yüreğinde
seni bir gün en yakının ele verirse eğer,
öğren susmasını ve ağlamamasını.
bir kavanozun içinde mavi bir gül
yetiştir her gün daha çok yaşayan.
bir masalın ağzını kapat ve yat
geniş odalarda. bir oksijen çadırında.
sasal siyah inci
sar ma şık
yana eğik ağaçlar
neredeyse birbirimize
yabancıyız artık
burası hep
seni bırakıyorum semender ellerimle
seni bırakıyorum
seni bırakıyorum
duvarlarda kurutulan anemon ellerimle
içimdeki sulara
seninle bir istanbul kentinde karşılaşmıştık, istanbul...
sen o zamanlar konstantinopolis olduğunu henüz unutmuştun.
ben seni daha terketmemiştim...
terk etmek üzereydim...
geri dönüşün olmadığını, geriye dönülemeyeceğini henüz
bilmiyordum
Firuze rengi suların önünde diz çökmüş
bir okçu, elinde altın yayıyla.
Karalarla kaplanlarla oynuyordu,
kemanıyla oynadığı gibi.
Firuze rengi sularda yüzen
sarı güller... lerin yansıttığı
Gerçekten bir şey oluyor burada. Gizemli bir şey.
Bir denizaltı kadar görkemli ve garip.
Gri bir günde camlardan yağmuru seyretmek.
Saydam yusufçuklar yavaşça uzaklaşıyor ve beni
sana getiriyorlar topaz tapınaklarda.
Sen bir güneş tanrısı gibi gülümsüyorsun.



-
Tahereh Mirzayi
Tüm Yorumlarmerhaba
ben tahereh iran dan,lale muldur siirlerini ceviriyorum,telif hakki almam icin sairle iletisim kurmam gerekiyor,ama bir turlu adres bulamiyorum,yardiminiz icin tesekkurler