Labirentli Oyunlar Düşkünü

Kağan İşçen
2329

ŞİİR


10

TAKİPÇİ

Labirentli Oyunlar Düşkünü

olur olmaz bir soytarılıkta
sıkı sıkıya kışlığım oluyorsun
dağ ayazı kokulu kışlamdı yalnızlık
kendimi zor atıyorum dost sohbetlerine
ve bakışlarımın kitabının ön sözüyle
başlıyorum konuşmaya
adını saklı tutarak kınında acılarımın
eve usançlı yeni yetmeler kadar
labirentli oyunlar düşkünü

canan kandıran sisleri sevmiyorum
sonuncu aşklar mutsuzluğuna gebe
kurmaca uyku şatolarında puslanır yüzüm
her buğunun ardında koyu yeşil yaprağı arzunun
bu bataklıktan çıkış yok
dizlerime kadar kan kırmızı
ağzım yüzüm saçlarım göğe kadar beyaz gibi
sensizlik uykuma gömülünce sarhoşlaşan su
sensizlik boğmak istiyor yere düşmelerimi
uyanmak istemiyorum karşı kapılı
ve karşı pencereli hiçbir odaya

bakışlarımın kitabının içindekiler bölümünde
atlaslara boyuna merakla koşan çocukluğum bildiğim
kökleşmesi eğri çizgilerin beynimde
ışıksız yağmurlarla ürperince bir deniz kıyısı
bir karanlık yol
bir kimsesizlik anı
ırmaklı bir kent
üç vakitli bir umut
kargaların gözlerine öpüşler konduran
yorgun kar çaresizliği
yoğunlaşınca kurşunîliği denizin
bütün bir evreni kendim gibi
üşümeye bile üşengeç sanıyorum
silikleşmiş ağlamaklar ihaneti bu
kahrından ölecek bu siyah şekilsizlik
kenarı koparılmış ekmeğin onuru gibi

annemin saçlarına takıldı sonram
sonramın elleri yüzü buruşuk yumuşak kalpli
sana baktığım mevsimlerin vicdanındaki ağaç bu
kızma bana kaçtığım yazlara bir daha dönemem
salıncaklar kuramam bulutlarına soluğunun
oyunlar bitince küçülür zaman
saatler acının afilli süsü olur
duymazsın
bilmezsin
anlamazsın
hissetmezsin...

öleceğim uykuya dalmadan
ama riyasız...
ama rüyalı...
ütopyalı...

Kağan İşçen
Kayıt Tarihi : 3.12.2010 01:07:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Kağan İşçen