La’l Şiiri - İrfan Kaya

La’l

Mitolojik sahnenin son perdesi
Bizet çalıyor ıslak taş kaldırımda

Gül rengi keder dolaşmakta
Kanımda yuvalanmış sızı
Durup durup zonklayan kızıl hasret

Mor gölgesi ile geziniyorum
Dikenleri etime batıyor
Yalnızlık belime dolanmışsa
Asit dökülmüş yanlarıma sürüyorum
Senden kalan ne varsa

Çiy düşmüş la’l rengi gülün
Yumuşak ve dingin yapraklarından süzülmüştün
Şefkate muhtaç yavru kedi gibi mahzun
Fırtınalı denizden sıyrılıp telaşla
Avuçlarıma büzülmüştün

Şövalyelik baba mirası
Beyaz tenli prensesi kurtarmak var ya
Hıçkırıklarına tutunup hisarı aşmak
Kafdağı’nın ardından Beyzade edasıyla
Mahcup tebessüme ulaşmak

Tehlikeli şairin huzurlu bakışları
Beni tanırsın, içlenince…
Gizli ağlarım yalnızlığıma sarılmışsam
Fikrine düşmüşsem gözlerinde ıssızlığım
Bilirim yapraklarında eylül ıslaklığı
Gizli ağlarsın adını haykırmışsam
Dar karanlığında gece yarısı

23 Haziran 2010

İrfan Kaya
Kayıt Tarihi : 23.6.2010 15:22:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

TÜM YORUMLAR (2)

İrfan Kaya