yatıyor önümde gözleri karam
bırakın ellemen sarılmaz yaram
bu zalım cihanda ben nasıl duram
ağular kedere deva mı ola
akıttın gözümden kanlı yaşımı
kurmakta zorluk çektim bir yere kadar
çok gençsin güzelsin ki sana anlatamam
düşündüm nasıl diye adı şaşalamak
zahirde sihir var bâtında ışık
sekizde oradayım pencereye çık
ektiği tohum
Osmanlıca bir çınar
küffarın göğsünde
asırların bilgeliği
Ali'nin ilmiyle
seni bana vermezler susen
inci gerdanlığım
burgulu bileziğim
yüz görümlüğüm yok
buseyi mücevherden saymazlar
Bir türlü sabah olmaz. Olsun da istemem. Sabahlar sensizdir. Yatağın dışı soğuktur. Yüzümü yıkarım. Yıkılan yüzüm yıkıldığıyla kalır.
Aynaya bakmam. Ceket, pantolon, süet ayakkabı giyerim. Palto giyerim. Gömleğimin ilk iki düğmesi ilikli değildir. Bağrım yanar. Arabeski bir afiş olurum.
Üzülmemeye çalışırım. Üzülürsem soda içmem gerekir. Sigara içerim.
aldı dağlar gardaşımı
dünü günü yoldaşımı
gök bakışlı haldaşımı
derdimi kime yanayım
kefeni bulutlar oldu
ayla böyle olur olur
bal damlıyor urganlarını topla
zam yapıldı bu hafta
pekala pay edebilirdik
bir yatağın sıcağını
yıldızların gereği yoktu
vapur düdükleri değil
ayak seslerimiz duyulabilirdi
umut kabullenişten başka nedir ki
eğdim başımı usul usul yürüyorum
ve
hayatı horgörüyorum
yaşamak
küçük kara balığın
hala yüzer durur
denize doğru
bebelerin dimağında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!