Yok ya artık varlığı alemde
Dinlesem de Nezihe’yi gazelinden
Kazan sesi gelmeyen çarşıdan
Ben, Bedih’e küstüm
Sultan Murattan kim kelle sakınır
Ehl-i saki’ye mihmandar gerek
Ölüm kurtuluş deyip de giden
Ben, Bekri’ye küstüm
Çağ açtı çağ kapadı
Aşılmaz surlardan Şahimerdan ile geçti
Kafiri mazlum bilip’te sağ koyan
Ben, Fatih’e küstüm
Cennette varlar ile yokları sıraladım
Anladım ki cennet nebata sunulmuş
Onu da kuş döller hayvan gübreler
Fakiri - gibi ortada bırakan
Ben, Yaradan’a küstüm
02.03.2007 Saat 18.59
Mehmet Akif GülhanKayıt Tarihi : 2.3.2007 19:00:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hikayesi:
ha! unutmadan bu arada söyleyeyim'sakız leblebi ile rakıya'da 'küstüm
![Mehmet Akif Gülhan](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/03/02/kustum-27.jpg)
Tebrikler küskün şiir için.
'Anladım ki cennet nebata sunulmuş
Onu da kuş döller hayvan gübreler
Fakiri - gibi ortada bırakan
Ben, Yaradan’a küstüm '
Hani tavşan dağa küsmüş de..... :-)))
Çok hoş dizelerdi. Keyif aldım...
Selamlar
Gül
TÜM YORUMLAR (16)