Nâif duruşuyla nazlı bir çiçek gibi zamanda salınıyordu kadın.
Bakar körler, görmez gözler arasında küs küs yürüdü geceye.
..
Ân gelir, "özlemin yürekte yer bulamaz da gökte kanat çırpan kuş oluverir."
İç çekerek dersin, "Göğüde denizin renginden yarattığın için şükrettim Rabbim..."
..
Yaprakları eylüle âmâde, yemişleri tükenmiş kuru ağaç gibiydi kalbim.
Her selâmında bir kuş konar dallarıma, şarkılar söyler, ben neşelenirim.
..
Ne hâk dili, ne hâl dili, ne kuş dili, ne de dilim dedi.
İçimden bir ses, "imtihâna tâbi olmayan dünya'ya gübredir" dedi...
..
Ân gelir "eğleme beni" dersin zamana da durursun çivi gibi zaptolmuş halde.
Kuş kafese sığmaz, iyi bilir bunu insan dâima özlemle atan kalbinin ritmiyle...
..
Gecenin eşiğinden şimdi atladım içeri, ötesi sen, berisi ben...
Kaldım öylece telde ki ürkek kuş gibi, dileğim "âh gel" desen...
..
Bahar dersin, bu yüzden belki için rahattır senin.
O ağacın dalındaki yalnız kuş, korkuyor ki geceden...
..
Dünyanın kâhına kuş misâli konmuş düşlerim,
Mutlu hayatı seyreder, buruk buruk gülümserim...
..