Kurumuş Dideler Duygular Olmuş Keşmekeş

İbrahim Halil Demir
2035

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Kurumuş Dideler Duygular Olmuş Keşmekeş

Duygular darmadağın olmuş aşk ve sevdalar çıkmazda.
Sevgili kokan yedi veren güller, sararmış solmuş yasta.

Sevda sofrasının kaçmış bereketi, sadakat ve ahde vefa kalmamış gönül otağında.
Eyvallahı olmaz işin kolayına kaçmayan seven bir sevdalının sevdasında.

Seni canı gönülden düşüncelerime vurulmuş paslı prangalar.
Asimile olmuş tanıdığım, bildiğim benim ben diyen mir ve ağalar.

Yapay aşklar acılaştırmış bal dökülen tatlı dilleri.
Kör şeytan çalıyor habire, nefse hoş gelen zilleri.

Yaman olunca hal ve ahval insan olur kendi yurdunda mülteci.
Sevip de Kavuşamayanların akıbeti olur pür feci.

Kurnaz tilkiler oturmuş vakarlı aslanların meclislerinde.
İnsan gibi insanlara yapıyorlar envai türlü film fırıldak kulislerde.

Sevinçleri kursakta bırakıyor, karşılıksız sevdalar.
Muhabbet yerine husumetle doluyor gönül sarayındaki odalar.

Tadı tuzu kaçmış aşların, bırakmıyor damaklarda lezzet.
Şatır güvercin misali uçmuş yuvasından şeref haysiyet ve izzet.

Kendini bilmezler hak etmedikleri malın mülkün avında.
Demirler bile döğülmüyor artık eskisi gibi tavında.

Nefsin şeytani heves ve arzuları zaptetmiş insanların asil kanını.
Duyarlı ve takva insan istiyor ki bir gün önce Azrail alsın canını.

Helale harama bakılmadan kolayca olunuyor zengin.
Evlilikler ve dostluklar yapılmıyor akıllıca ve dengin.

Gösteriş için veriliyor ramazan ayında iftarlarda ziyafetler.
Yakışmadığı halde modadır diye giyiliyor yırtık pahalı kıyafetler.

Manevi değerlerden çok uzaklaşır oldu şerefli ataların torunları.
Benim ben diyen bile çözemez oldu kendi sorunlarını.

Artıkça artıyor bu üç günlük fani dünyanın sıkıntı ve kederi.
Biraz mürekkep yalamışlar kabul etmiyorlar kaderi.

Kendini bilmezler istiyorlar ki sussun minarelerde ezanlar.
Entellik uğruna artıyor her gün geçtikçe birbirine kuyu kazanlar.

Atlar nallanırken kurbağalar uzatıyor ayak
Uslanmıyor çocuklar yedikleri halde dayak üstüne dayak.

Gerçek muhabbetler unutulmuş sinsice sokulmalar edinilmiş şiar.
Samimiyet bitmiş, yapaylıklar seveni sevdiğine etmiş bizar.

Gerçek babayiğitler çıkamaz olmuş er meydanına.
Gücü kuvveti olan yetişmiyor ihtiyacı olanın yardımına.

İnsan görünümlü yaratıklar yitirmişler benliklerini.
Rahmani yollar varken, yapıyorlar şeytani yollarda şenliklerini.

Kurumuş dideler yürekler taş duygular olmuş keşmekeş.
Variyetli olan da olmayan da olmuş ister istemez çilekeş.

Ben gibi duygusal ve duyarlı olanlara yaşamak olmuş haram.
Var gücümle bağırıp çağırıyorum ama duyulmuyor naram.
01-02/Temmuz/2009

İbrahim Halil Demir
Kayıt Tarihi : 8.7.2009 10:25:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!