Güle oynaya yolladın askere
Daha gitmeden hasret çöktü anne
Günlerim çok vermiyorlar teskere
Şimdiden dört yüz altmış gün var anne
Gizliden gizliye daim ağladım
Arkasına bakmadan, bile gitti
Bundan sonra yürek ağlar, yüz gülmez
Bilmiyorum nasıl oldu her şey bitti
Bundan sonra yürek ağlar, yüz gülmez
Kalemim kırıldı gayri hiç yazmaz
Menekşe, lale, sümbül kokulu dağlar
Ekinler oldu gayri yol verin gideyim
Reyhanı bol, suyu coşkun akan dağlar
Yarim bekliyor gayri yol verin gideyim
Elma erik şimdi dalında çiçek açtı
Dinle kardeşim dinle benim sazımı
Sana söylesin şu Arpalı köyünü
Hele sen bir dinleyiversen sözümü
O zaman sana der Arpalı köyünü
Nisan gelince hep kuzuları meler
Bir güzel gördüm gözleri sürmeli
Yüreğimi alıp götürdü birden
Gülüşü tatlı, saçları kınalı
Yüreğimi alıp götürdü birden
Şimdiden eridi dağların buzu
En karanlık geceler bile doğar
Rahımın süsü, gönlümün sultanı
Dertlerim yağmur olur her an yağar
Aşkımın gülü, gönlümün sultanı
Lalezarda açan en güzel gülsün
Bahar gelince açan Mart çiçeğini
Özledim kardeş ben sılâmı özledim
Üzerinde gezen bin bir böceğini
Özledim kardeş ben sılâmı özledim
Lahanadan yapılan ğulle aşını
Fani denilen bu zalimli belde
Bir pamuk yığınıdır karayelde
Fazla inme derine kalmaz elde
Çapulcular, talanların yüzünden
Akan sular daima kanlı akar
Reisin gemisi ummanda yüzer
Ne umduk ne bulduk, yedi haziran
Esnafın hali gönülleri üzer
Ne umduk ne bulduk, yedi haziran
Kurtlar sofrasında yapamazsın trip
Semayıl’da garip âşık çobana
Bir selam götür Feselek Yaylası
Bilinmeyen diyardan dertli yabana
Bir selam götür Feselek Yaylası
Yaralı kuşum olan Gülcan’ıma



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!