Bu andan itibaren tahammülüm yok
Yedi tepe İstanbul sana elveda
Torun tombalaklarım şafağınız çok
Destek kıtaları canlarım elveda
Dağlarında güzel kokuyor çam iğde
Bahar gelir nehirler bile coşar
Bunu bilmiyorsan öğren ey oğul
Böcekler çiçekten çiçeğe koşar
Bunu bilmiyorsan öğren ey oğul
Demir en güzel tavında dövülür
Semayıl’da garip âşık çobana
Bir selam götür Feselek Yaylası
Bilinmeyen diyardan dertli yabana
Bir selam götür Feselek Yaylası
Yaralı kuşum olan Gülcan’ıma
Ey nefsim nerden gelir böyle kibir
Toprağa sanki girmeyecek misin?
Bırak zevki sefayı eyle zikir
Toprağa sanki girmeyecek misin?
Ey nefsim neyine güveniyorsun
Karanlık gecenin parlayan yıldızı
Olan dilber gönlüme ateş düşürdün
Yürekleri parlatan aşkın yaldızı
Olan dilber gönlüme ateş düşürdün
Her yönü ile devamlı ileride
Ben bir İstanbul’u arıyorum
Sokağında çocuklar oynaşan
Denizinde martılar uçuşan
Ağaçlarında kuşlar ötüşen
Tertemiz bir İstanbul ararım
Duy başkanım İsmail sesimi duy
Başkanım bu düzene isyanım var
Ben söylüyorum sen teker teker say
Başkanım bu düzene isyanım var
Laboratuvarlar neden yetersiz
Al eline kalemi yaralı kalbimi çiz
Düşünme derinden bende olan problemi çöz
Herkes biliyor bunu, her şeyde vardır bir hayır
Gönülden sen istersin ama kader der hayır
Mavi gözlerin kan ağlıyor
Elbet hasretim seni yakıyor
Hülyalarım oldu birer kâbus
Mazlum gönlümü çaldığın için
Elbet unutursun aşkımızı
Tahammül bile edemezsin
Mazlum olan gözler
Umutla seni arıyor
Rüyalarda hatta kalplerde
Aşk-ı şevkle arıyor
Tarif edemem bunu sevgilim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!