İşte insanın tam da ulaşması gerektiği nokta... Küçük bir noktadır ama, o küçük noktadan ruhunuzu aydınlatmak için süzülen ışıkların içinde binlerce renk, şekil, desen ve coşkuların önüne geçilmeyen olguların çılgınca dans ettiği engin tutkular… Siz siz olursunuz da, kurşun kalemin ucu sizi dostça sorgular..
Benliğiniz ve sahip olduğunuz tüm yaşamsal değerler orada toplanıyor, orada aydınlıkların elini tutup çılgın dansın temposunu yakalama şansı buluyorsunuz. Varlığınızı tam anlamıyla algılıyor, yaşamın gizemine ulaşmanın sınırsız, sonsuz coşkusunu özgürce tadarken, gerçek yaşamın bir kez daha farkına varıyorsunuz.
Susun… Dinleyin… Kurşun kalemin ucundaki insanın mutlu çığlıkları, bir yeni uyanmışlığın belirli değerleri duyumsamanın o andaki ritmik titreşimleriyle sarsılan sizin dünyanız, sizin ölçünüz, sizin sınır tanımayan düşsel uzanımındaki dengeli varlığınızın algıladığı yücelik duygusudur… UIaştığınız bir başka dünyada rahatlamak huzur duygusu sezinlemek ve yaşamın özüne inebilmek, aklınızı yitirmişlik gibi bir şey...
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum
derinliği bilinemeyen bir nokta kurşun kalemin ucu...dal dal kırılıp ufalandığımız, yürek dökümlerini süpürdüğümüz bazende hıçkırıklara inat kahkaha seslerimizin yükseldiği zirve..
gülüşlerin ve gözyaşlarının asıldığı dal...
yaşamın sesi...
saygıyla..
DÜNYA BU... Bazen bir kurşun kalemin ucuna, bazen incir çekirdeğine sığar da an olur, biz o koskoca dünyaya sığamayız... Son nefesime kadar Rabbim kalemimden, defter ve kitaplarımdan ayırmasın beni...Ve de onlarsız olamayanları.
Kutlarım değerli çalışmanızı üstadım. Saygımla...
İnsan ruhunun, gönüldeki duyguların dışa vurumudur kalem. Deşarj olmanın ortağıdır kalem. Güzel anlatımınızı kutluyorum.
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta