Turnalar süzülür,
Kanat cırpmadan.
Kuru ekinlerin üzerinden
Başak taneleri birer birer düşer
İçimde bir yangın var
Bahsız olduğuma dair
bak arkadaş sana yazıyorum
sana anlatıyorum içimden geldiği gibi
kendi halimim ve çaresizliğimi
yine bir ocak ayının soğuk günleriydi
kar lapa lapa yağıyordu
ellerim buz tutmuş
bekle bir gün dönecem geri
mazideki günlerime bakıp
kendim olarak göreksin beni
şen olacam kendim olacam
sana yaşattığım acıları
tatlı bir anı olarak sunacağım
zavallı şaşkın ben
dost bakışlar gözlerimi okşamayacak
tatlı dudaklar beni öpmeyecek
sıcak bir el elimi tutup
aşkını fısıldamayacak
mezar benim tek aşkım bundan böyle
karanlık sokaklarda ürperen ben
ateşlerde kavrulan
ölümü umursamayan
ve sensiz yapamayan ben
kırık aynada kendimi görmeye çalışan
Düşün artık gecen saatleri
bensiz geçirdiğin her anını
gözlerimden süzülen yaşı
düşün artık bitap olan yaşantımı
kış gününde yağan kar; ın altında
ah çekip başımı duvarlara vursam
kanayan kafam değil yüreğimdeki yaradır
ah çektikçe kendimi yerden yere vursam
kanayan bedenim değil
yüreğimdeki yaradır yara
hayat işte uçurumlu yollarda
ıssız denizlerde
yanlızlığın tam ortasında
hayat işte
ne sevenim olur
ağlayan bir yürek
sevdayı hiç tatmamış bir kalp
ve acımasız bir dünya
kahbe bir yaşam biçimidir belki
belkide yaşamı kahbeleştiren
kahbe insanlardır
bir umut yolcusu
karanlıkları aydınlatmak isteyen
devri alemin karşısına cıkan
bir umut yolcusu
yaşamı gezmek için gelmiş sanki
hiç durmadan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!