I.
Varlığın kâinatı kuşatıyor sessizce
Vuslatın mihmanına can atıyor sessizce
Esrarınla yeniden tutuşuyor çerağlar
Serde sen varsın diye yas tutuyor boz bağlar
Şu varlığım senin ile ısınır
Sensin bedenime can kara gözlüm
Bakışların beni ezelden tanır
Sana pervanedir an kara gözlüm
Şefkatin ayakta tutar sevgimi
Zaman dağdı,ben erittim
Yıllarımda hal kalmadı
Bu ömürde boşa gittim
Yollarımda hal kalmadı
Ömür bir yol,geldi sonu
Her zaman ki çokluktan sıyrılmışım bu akşam
Ama gönlümdeki gam,ama aşkımdaki gam
Cemreler toprağıma düşüyor yavaş yavaş
Gözyaşlarım akıyor bir bilinmez denize
Kulağımda ıslığın bıraktığı o tesir
Etmiştim yıllar önce aşkın üstüne yemin
Matemli bir senenin an’a değmez ayında
Şimdi gam kefenini yırtıyor ümidimin
Hükümdarı can olan bu beden sarayında
Heyecanını yaşadım aşkımı veren günün
Bu gönlümün halinden âlem-i cihan ağlar
Gönül suz-i çak olur didelerse kan ağlar
Kalbimin gönülleri saran her efkârından
Tutuşur her bir köşe hüzünden her yan ağlar
Hasretin kurşununa dizilirken umutlar
Vuslat intihar eder kader uçurumunda
Kefaret ölçüsüyle çizilirken hudutlar
Adalet zeyle gider kader uçurumunda
Hayaller ihanetin silahıyla vurulur
Aşkımın narında yanar yüreğin
Doğru be sevdiğim vallahi doğru
Ruhuma sevdayı sunar yüreğin
Doğru be sevdiğim vallahi doğru
Sen ömür dünyama sunulan iklim
Hasret otağına bir durak yeri
Kurmaya çalıştım razı olmadı
Sevda bahçesinde açan gülleri
Dermeye çalıştım razı olmadı
Ömür girdabında açan yılları
Kader denen yolun yolcusuyuz biz
Yalnız Hakka çıkar yolumuz bizim
Zafer adlı şaha köle değiliz
Yalnız Hakka ayan halimiz bizim
Nice engelleri aşar geçeriz
Üstad derken kimi kastettiniz? Çok güzel şiirdi; teşekkür ederim...