Sizin hiç babanız öldü mü?
Ağladınız mı hiç
Karanlığa sarılıp?
Ve sonra sustunuz mu?
Kendinize darılıp
Adım Ahmet benim
Üsküdar’da bugün
İnsanlar gördüm
Kiminde ağız dolusu kahkaha
Şen şakrak
Kimi kendiyle konuşuyordu
Ağlayarak
Yeter artık yeter bunca eziyet
Günden güne kötüye gidiyor vaziyet
Gaflet erdem olmuş susmak meziyet
Ocaklara düşen ateş, yüreğimizi yakıyor
Milet derin uykuda, bön bön bakıyor
Şahit olsun geceler
Senden asla vazgeçmem
Yetim kalsa heceler
Senden asla vazgeçmem
Geri dönmem sözümsün
Keder ile geçti ömür
Çoğu gitti azı kaldı
Uslanmadı deli gönül
Yüreklerde sızı kaldı
Sürgün düştü gurbet elde
Gece
Karanlık saçlarını
Şehrin üstüne serince
Uykularım firar ediyor
Güzel Zeynebini kaybetmiş
Ben
Hasretten çatlayan
Kurak toprak
Sen
Mor dağlarda
Ağaran şafak
Kapıdan girdiğimde
Ütü yapıyordun...
Sen bana baktın
Ben sana baktım
Sen bana baktın
Ben sana baktım
Tatlı sözler yüreğimi
Yakıyor yalan değil
O gözlerin şimşek gibi
Çakıyor yalan değil
Gönül köle şirin söze
Ömrüm geçti keder ile
Şu dünyayı sevemedim
Kavgalıyım felek ile
Şu dünyayı sevemedim
Bir gün olsun güldürmedi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!