Uçsuz bucaksız gökler sonsuz bu ova
İşte gör ey yüce Tanrım yetmiyor
Yarattığın varlığa
Çiçeklerin rengi kaçtı
Kan değdi toprağa
Dünya maratona kalktı
Yetişemedi kaplumbağa.
Süremedik ah be gülüm felekten bir sefa
Süremedik motorları ne çok cefa
Eremedik tadı sırrına özgürlüğün
Hepten mi korktuk korkutulduk
Dedem korkut masallarından
Sırattan uçarken sırra kadem bastık.
Kulaç atmaya yeltendik
Henüz yüzmeyi öğrenmeden bilmeden Kevser’i
Nazımın dizelerinde söylediği
Bir peri masalı dinler gibi.
Yaratılmışın huzuruyla imrendi aynalar
Nazarlara geldik mi ne… Tuz buz oldu
Gören göze yüze alına asılan keder
Saçaklarından süzülüp de aktı
Güneşin aşkına mahkûm.
Kara yazılmış bahtına yıldızım kara
Söyle!
Hangi gezegenin aşığıydın
İncinen maviliğin mendireğinde
Venüs’e kurban verildi başın.
Çalınır hala o eski şarkı dillerde
Motorların altında kaldı bedenin
Gaza gelmeyecek esmeyecektin yelinde
Denizlerin onurludur yükselişi
Girdapları derinliğinde yutkunursun
Boğar gerdanlığın incileri
Kulaklarda eskittik artık
Masalımsı bir küpe.
Müslüm Bayram
Kayıt Tarihi : 17.11.2022 12:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!