Allaha kul olmak varken
Kula kulluk yapılırmı
Onun nimetini yerken
Kula kulluk yapılırmı
Hak kula nimetler verdi
Kul benim esrarım derdi
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Hakk ve hakikatı anlatan kalemin hiç susmasın Ahmet abi.
Harika bir şiir okuttunuz...
Kaleminiz daim ilhamınız bol olsun.
insanın yaradılış gayesini anlatan ve sorumluluklarını yansıtan her şeyden öenmlisi yalnız allahın karşısında boyun eğeceğimizi anlatan malumat sahibi şiiriniizi beğenerek okudum...bu arada yorumlarla ilgi görüşlerinize de katılıyorum..ama okadar da çok şiir geliyor ki veya her allahın günü şiir yazıp yollayan arkadaşlarımız var ki bunlara yetişmek biraz zor olsa gerek üstadım...malum çağmız hız ve zaman çağı...başkada işlerimiz de oluyor...ayrıca tebrik ederim diyen arkadaşımız mutlaka şiiri okumuş ta olabilir,bu kısa tebriğini okuyunca iletmiş de olbailir üstadım...yinede nalayışlı ve yapıcı olalım..hani birde hiç bir şey yazmayanlar var değil mi..?.. bu güzel çalışmanızı beğenerek okudum.....başarılarınızın devamını dilerim...kutlarım sevgi dolu yüreğinizi ve saygın kaleminizi...tam puan 100...akçaydan selam ver saygılarımla hayırlı ramazanlar dilerim...sevgiyle ve şiirle kalın...ibrahim yılmaz
ÜSTAD GÜZEL VE ANLAMLI DİZELERİ OKUDUM.
KALEMİNİZE YÖN VEREN YÜREĞİ KUTLUYORUM.
KALEMİNİZ HEP YAZSIN.
SELAM VE DUA İLE.
KIYMETLİ AHMEDİ
NE GÜZEL BİR ZAMANDA NE HOŞ BİR ŞİİR
ÇOK BEĞENİYLE OKUDUĞUMU BİLMELİSİNİZ
KUTLUYORUM O GÜZEL DİZELERİN YOĞRULDUĞU YÜREĞİ
Şiir için söylenecek hiç bir şey yok.
Çünkü her şeyi layıkı veçhile söylemişsiniz.
Lakin herkesin doğruları kendinedir. Müsaade hanımın doğruları da kendisinin olsun. Kendisinin Türk edebiyatına ne katkısı var ki önüne gelene yıpratıcı eleştiri yapıyor. Elbette insanlar hissettiklerini yazacaklar. İthal duygular yazacak halleri yok. Müsaade Özdemir hanımefendi eleştirmenlik kursuna gitsin ve eleştiri nasıl yapılır önce bir öğrensin.
Her kim olursa olsun şiirlere yapılan yorumlarda aşağılayıcı ifadeler kullanılmaz. Beğenmiyorsan okumazsın kardeşim. Engelliler listene alırsın kimse de ulaşamaz sana. Ama tavsiyem odur ki şairlerin üzerinden eleştirmenlik primi yapmaya kalkışmasın.
Şairliğin bir tornası yok.
yıpratıcı eleştirilerini keşke özel mesajla yapsa.
Eminim ki insanlar kendisinden çok şey öğrenirler.
Bu tavrıyla sadece ve sadece benim olduğu gibi diğer şairlerin de tepkisini ve nefretini kazanıyor.
Bir şiirime yorum yazdıktan sonra beni engelliler listesine aldı ve gönderdiğim mesajları okuma şansı bile olmadı. Bana cevap hakkı bile tanımadı. Bu mudur eleştiri anlayışı. Ben yazdım oldu diyor ama kazın ayağı öyle gitmiyor. Lütfen bu mesajımı Müsaade hanıma iletiniz.
Müsaade hanımı bir zamanlar benim de sayfama yazdığı hakir gören aşağılayan yorumu için buradan kınıyorum.
Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.
Üstadım kusurumu bağışlayın sayfanızı özel amacım için kullandığımdan dolayı.
Selam ve dua ile,
Celil ÇINKIR
Merhum S. Ahmet Arvasi hoca 'İnsan ve İnsan Ötesi' adlı eserinde insanları:
1-hayvan insan
2- dramatik insan
3-ideal insan diye sınıflandırmıştı.
İdeal İnsan kula kulluk etmez.
Ben düşünemiyorum benim yerime başkaları düşünsün demez.
İdeal insan olmak hakka kul olmanın adıdır.
Kutluyorum kardeşim.
Selam ve dua ile...
Hem şiir hem hikayesi insana şamar gibi iniyor.
Ne diyebilinir ki; insanlara bir oyun sahası yaratılmış ve insanlar bu alanda oynamağı seviyor.
Tv de bir proğramda insanlara soru yönetmişler.
Bundan sonra evinizin güneş alan kısımlarından devlet vergi alacakmiş ne dersiniz diye.
Ve orada ki insanların tümü devlet alacaksa veririz ne yapalım demişler.
Fazla söze gerek var mı efendim.
Bizler koyun olmuşuz güdülüyoruz. Kula kulluk olmak da ne kelime. Bizler yok olmuşuz yokk...
Siz yazmağa devam edin dost okuyanlar size yeter.
Saygılarımla.
kula kulluk yapılmaz tabi güzel yürek...
kul isek...
nefis ve dolu dolu akmış dörtlükler...
yürek boşalmış...
saygılarımla kutluyorum...
BİR BİLDİĞİ VARDIR,
BİR HİKMETİ VARDIR,
DİYE DİYE KULA KULLUK YAPANLARIN DİKKATİNE BİR ŞİİR.
TEBRİKLER AĞACAN.
SELAM VE DUA İLE.
Allah, sadece kendisine kul olanlardan eylesin.
Ellerinize sağlık üstad.
Saygı ve selamlarımla.
Bu şiir ile ilgili 11 tane yorum bulunmakta