Küçük Asker* Kasidesi Şiiri - Ersen Alper

Ersen Alper
48

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Küçük Asker* Kasidesi

______________________________İşbu kaside-i ithaf-ı kimse
______________________________Çün aşki demeğe aşık olmuşse

İşbu kasideyi sana yazanda, sebebi ikidir, keramet sende
Bir yaz dedin bir de teslim olanda, oldun mu ki dedin, felaket bende

Derim ki ikimiz öteyiz kardeşten, sen ancak ayrısın evlat ve eşten,
Desen ki dostluğun boş ve beleşten, beni dost bil yoksa, ihanet sende

Ya var alınganlık lafıma karşı, ya bende dikkat yok halına karşı,
Bilmezden gelirim yarine karşı, yazam dersin ona, letafet bende

Saydın bir bir madden değişenleri, manası için durdurdun her şeyi
Bak hele densize, yanlış var deyi; zaman, mekan tutuk, esaret sende

Madde bu, hep fıtratında devinim, gerek zamanda, mekanda değişim
Mana yükleyende 'Tutma! ' deyişim, durmadı dudakta, hareket bende

İki gün hep aynı, hem de hep ayrı, bundan öte buna sözüm yok gayrı,
Sen bizden, ben sizden bugünün halı, boşa mı tartıştık, husumet sende

Sor gönül ehlini, ol herkes gibi, 'herkes' eleştirir gönül ehlini
Cevapsız sorgular teslimiyeti, cevapsız bırakmam, siyaset bende

Sen -inanmam ya- kötülük edende, anca laf söylersin kötülük deye
İnsan o laftan bir şey öğrenende, kötülük sayar mı, inayet sende

Biz ki kalabalıklarda yalnızız, beraber olunca kalabalığız
Orda buluşursak ikimiz varız, çokken çift oluruz, kesafet bende

Sen ki arkadaşım, dertte çarelik, lakin edemedim sana yarenlik,
Aklına geldim, aklında mı Malik? Ben beceremedim, maharet sende

Hata mı teslimiyette bu sorgu, hata senin değil, bendeki korku
Seni hataya itende bir utku, neylersin inatta ikamet bende

Sen kötüyü iyi için edersin, sen bilgiyi üleş için bellersin
Sen ki kor ateşte aşık kedersin -aşkı anlatmağa-, meziyet sende

Ah keşke yemesek, içki içmesek, koku koklamasak, hiç göz görmesek
El tutmasak ve de maddeye değmesek, bunlar bir olmasa saadet bende

Olsa tek ihtiyacımız o mana, ondan başka şeye ihtiyaç duyma
Tarifi yok, adı bilinmez amma, yürekten bilirsin, feraset sende

Vücuttan el ve ayak çekilir, göz kapalı, derin nefes çekilir
Onun için her şey, herkes tüketilir, o mana bizdedir, şahadet bende

Ama yok! Aranır o yar elinde! Bir dem bir nem olsun yanak lebimde
Bir nem ki dudakta, elde, mahremde, kısmet olur elbet, bekaret sende

Su, hayat, tabiat, her yer ıslak, nem; mahremde can olur gözlerde elem
Sırtın ter, koynuna gir yarin bir dem, yazsam elim varmaz, hararet bende

Zor dedim vücutsuz bir anlam olmak, değişip değişip değişmez kalmak
Değişmeze değip yanıp kaybolmak, yola çıktık artık, cesaret sende

Teslim ol, zor değil, ruh zaten onun, teslim edeceksin, herkese kanun,
Beden 'Bil! ', ruhla hep kesişmez yolun, bir gün ölürüm ya, rehavet bende

Ya beden, teslimse de susayacak, çöle düşse de su bir yol bulacak
Kanayacak dudak, suya kanacak, etinle, kemiğinle mülkiyet sende

Acıkacaksın, avcı olacaksın, öldürdüğünle ölecek, can alacaksın
Yediğinle yenilecek, canlanacaksın, yazık ki maddeye tabiyet bende

Gözde hep görüntü, kulakta hep ses, akis olmasa da kafa bir kafes
Hapis tüm hissiyat, çekip bir nefes, verende son defa, sükunet sende

Olmak Mevla diye Leyla peşinde, olmak Leyla diye Mevla peşinde
Belki de kibirden hülya peşinde, akla bin bir türlü hakaret bende

Kapatsan kendini kendine dahi, kapansan mağraya, örtüne dahi,
Arasan bir umar derdine dahi, dert istersin yine, hezimet sende

Zor bu yol, var iki çetin nedenin, biri yalnızlık, öteki bedenin,
Teksin bu yolda, yok yardım edenin, demek boynum borcu, kefalet bende

Dersin artık Ersen kötü konuştun, gönlümü kararttın, yandın tutuştun,
Bir su serp, elemle yeter buluştun, yürekte yangında azamet sende

Yook! Yok sana yardım, imdat içinde, zevk ile yaktığın aşk ateşinde
O, yol aydınlatır, sen de peşinde, aşk söyler yardımı, zaruret bende

Der ki: Adım aşktır, insan yetisi, nelere kadirim, bilinir hepsi
Yetkisi, etkisi, nice gerisi; yakılır gönülde bereket sende

Sen ki hakikaten mecnunsun artık, belan beka olmuş, nefisin artık
Sen ey aşık olmuş meçhul yaratık, aşıktan aşığa nezaret bende

Gayrı benden medet beklemeyesin, bilirim zaten beklememektesin
Beklenmeyeceğini de bilmektesin, kork bundan zihinle, ticaret sende

Akıl lazım gene akla kıymada, aptal mecnun olmaz yari anmada
Aklınla aklını teslim almada, kendinden geçen bir hayalet bende

Bir ateş yakanda kendin yakarsın, yanan kül olanda canın yakarsın
Gün gelir kendini ateş sayarsın, can acır mı artık, kemiyet sende

Aklın başında kıyasla mecnuna; aklını, nefsini öldür, acıma
Sen katadur yeni acılar acına, bilirim can acır, merhamet bende

Beşerden uzak dur, aşın yalnız tat, sinene yumruğu Leyla diye (Mevla diye) at,
Görünmez acına görüneni kat, lakin gösterirsen zafiyet sende

Ben ki teslim oldum, acıtmaz cismim; aşkı anlatmağa fermandır sesim,
Sınandım, imtihan başkaya resmim, dediydim gazelde, selamet bende

Sen ey başkaların başkası dostum, an'ımda şüphen var, san-ki zan postum
Sandın su yolunda kırılır destim, aynayım ben sana, alamet sende

Sen sen ol, istersen ol gene böyle, teslimiyetime ince laf söyle
İyi ettin ben de yazarım şöyle, niyet vardı, lafın mazeret bende

Adım konsun dedim, koymuşlar zaten, Ersen Alper: Alp Er Tunga'dan gelenden
Ruh teslim, post olmuş bu et bedenden; sorguya, suale kifayet sende

Aşkını söylemen başkaymış meğer, diyemen derdini, gaibe değer
Yazmama iznini verirsen eğer, aşkını demeye vekalet bende

Aşığız, çığırak: Yektir Allah yek! Baş secdede, akıl havada bir tek
Miskinim, lazımdır bir temiz kötek, çalışkanlık sende, ibadet sende

Miskinsem de kötü,fena düşünmem, iş başa düşende asla üşenmem
Canlar laf ederler, cana gücenmem, gizlenmiş gönülde taharet bende

Bir heyecan bende,sabır bırakmaz; kan deli damarda, kesersen akmaz
Küçük asker tutar, yazam, bırakmaz, bir dur der, demede hürriyet sende

Yazarım, yazmada yok bana zahmet, yaded bu faniyi, oku bir rahmet
İşbu kasideyi kendine mal'et, münasip yere koy, vasiyet bende

Münasip yer derken kasıt cebindir, lakin gömlekteki cebin değildir
Kalp orda, bu yaprak barut gibidir, ateşe girende kıyamet sende

Boş ver Ersen ne der, yazdı iş olsun, hem 'yaz' demiştin sen, gönlün hoş olsun
Daha da laf ettin, onda 'kış' olsun, kıştan kuru yaprak veraset bende

* Cüneyt, Arapça Küçük Asker demektir

Ersen Alper
Kayıt Tarihi : 15.7.2006 00:02:00
Hikayesi:


Cüneyt´e

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Ekrem Şama
    Ekrem Şama

    Başarılı demek istiyorum...
    Lakin mısralar biraz daha kısaltılabilse. Aynı derin anlamı daha öz ifadelerle verebilseniz harika olacak.
    Ellerine sağlık.

    Cevap Yaz
  • Erdal Akçaoğlu
    Erdal Akçaoğlu

    Münasip yer derken kasıt cebindir, lakin gömlekteki cebin değildir
    Kalp orda, bu yaprak barut gibidir, ateşe girende kıyamet sende
    tebrikler...

    Cevap Yaz
  • Cüneyt Şahin
    Cüneyt Şahin

    İki şeye tutunur insan, bir kendi bir yaradan
    Küçük asker susar ama yazamaz inbikadan
    Ateş-i aşktan bir ersen anlarsın, bu fena yaradan
    Ersen yazmasa bir kelime çıkmaz o fukaradan

    Cevap Yaz
  • Osman Balkıs
    Osman Balkıs

    Antolojide bu güne kadar rastladığım en güzel,en anlamlı ve kadim şiirimizin tadını en etkili tattıran harikulade bir şiir.Şairine hürmet ve saygılar sunarım.Osman Balkıs

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (4)

Ersen Alper