Küçük Adam Şiiri - Gencay Coşkun

Gencay Coşkun
281

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Küçük Adam

Küçücük bir adamın ardından.
(En azından nerede olduğunu biliyorum)

Hani neredesin küçük adam
Küçücük boyunla,
Kendine sığacak yer bulamadığı diyarlarına
Kaç zamandır gelmiyorsun

Bir şeyler eksik yaşanıyor gidiyor
Kimse farkına bile varmıyordu

Küçük adamlar
Eninde sonunda
Hep yalnız kalıyorlardı
Kapılarını ardına kadar açarlardı
Bir tıklayıp
Ses soluk verenleri olmazdı
Bazen kapılarını açacakları
Evleri barkları bile olmazdı
Garip gözlerin nezaretinde
Sokağın ev görünümlü
Herhangi bir yerinde
Yaşamak zorunda kalırlardı
Gitmeye hevesli şarkıları
Çaktırmadan dinlerlerdi içlerinde
Bir ritim tutturmuş,
Yürürlerdi gecelerde
Sahipsiz yürümek en büyük ibadetti aslında
Anlayana, anlamayana

Küçücük bir adama koskoca İstanbul bile sahip çıkamamıştı
Sonuna kadar maddiyata gömülen dünyayı
Un ufak ekmeği kursağında bırakanlar
Zevkin sefanın içinde
Kafalarını kumlara gömerlerdi
Soğuk İstanbul gecelerinde
Hiçbir şeyi görmez
Kör olurlardı birden bire

Soğuk bir rüzgar esti
Usuldan bir adam gitti
Ne gelişi
Ne duruşu
Nede gidişi iç bilinmedi
Küçücük bir insandı

Göz yaşlarım kristale kesmişti
Ölüm çok garipti çaresizlikti
Dünyalıkların arasında kalmıştım

Güleç zamanlarımı
Bıraktım bugün
İçimde çaresizliğin
Hırçın fırtınası koptu bir kere
İstesem de dönemiyordum özüme
Dönsem de uyum sağlayamıyordum
Kendini insan sanan yaratıklara

Karmakarışık bir mevsimi ortasındaydım
Yitik gitmiş bir hikaye elimizdeydi
Bıraktım içimi rüzgara denize
Hüznün yumağını almışım elime
Çözmeye uğraşırken
Zaman bitiyordu
İç geçiyordu
Sefalet içinde küçük bir adam ölüyordu
Kendinden büyük acısı kalıyordu
Yediği iki lokma ekmek
Kursağına dizilmiş
Soğuk bir İstanbul gecesine
Teslim ediyordu ruhunu asıl sahibine
Taşlı kaldırımlarında sahipsizliğinde,
Sahiplendiği İstanbul öksüz kalıyordu.
Düşmeyi kim isterdi
Yüzünün gözünün üstüne,
Ağzı burnu, üstü başı kir pas içinde yaşamak,
Dimdik yürümek vardı aslında
Kurda kuşa namerde inat
Kaderde paralel bir zamandı çakışan
İçim ağlardı

Kıyametin sonbaharında
Düşküne bir yardım eli uzatabilir misin sen
Yalnızca kendinizi düşünürken
Uzattıkları soğuk donmuş elleri,
Yüreğinle ısıtarak sımsıkı tutabilir misin sen
Küçük bir insan
Göz yürek göre göre
İçi dışı kıra kıra
Küçücük adımlarınla gidiyordu
Ardına bile bakmıyordu
Umudunu yiyeli çok olmuştu
Yüzünden gülmeler çekileli yıllar olmuştu
Kah buhar oluyordu
Kah uzaylı oluyordu

Üstü açık bir sinemanın
Hayal dağıtan ışığın sahibiydin sen küçük adam
Boyundan büyük hayalleri bedava verdin sen

Soğuk bir İstanbul gecesinin
Sonunu göremiyordu küçük adam
Sefillik sefalet içinde
Yalnız yalnızlık içinde
Film dönmüyordu artık
Işık kesileli çok olmuştu artık
Sahipsiz korumasız geçen bir ömür
Usulca sona eriyordu gecenin bir yerinde
Küçük bir insan gidiyordu
Büyük yaralar açarak

Küçük bir anı kalıyordu
Küçük zaferlerin içinde
Yolun açık olsun oralarda……
Bu gece rahat uyuyacaksın oralarda

Gencay Coşkun
Kayıt Tarihi : 5.2.2005 00:15:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Gencay Coşkun