Kübra Gülbahar Şiirleri - Şair Kübra Gül ...

0

TAKİPÇİ

Kübra Gülbahar

Seni cümlelerime hapsettim
Ancak bir nokta bulduğunda çıkacaksın
Üzgünüm, ben noktalarımı kaybettim
Çıkış dediğin her kapıda virgüllerime çarpacaksın..!

Seni yüreğimin isyanlarında yaşatacağım...

Devamını Oku
Kübra Gülbahar

Belirsizlik adına son çırpınışlarını yaşıyordu... Sanki diline yapışmış o günahkar kelimeler onun değildi... Baktıkça gördüğü nesneler acizleşiyordu karşısında... Bir şişenin içine sıkıştırıp tüm yaşanmışlıklarını denize döktü... İsyansız eylem olmazdı. Bunun bilincindeydi ama isyanını anlatacak bir tek insan dahi kalmamıştı etrafında...

Hiç olmadığı kadar yalnızdı... Yalnızlığı ile kendisi arasında bile adam boyu mesafeler bırakmıştı. Düşünüyordu... “şu şehri ucundan azıcık yaksam, kaç sarı yaşam eklenecek ki hayatıma? ” diye cevabı olmayan sorulara kapılıyordu benliği... Bir şeylere yetişme telaşının doğurduğu anlamsız aceleciliği kendisinden çok uzun zaman önce uğurlamıştı.

Sırrına vardığı her varlık, amacının şeklini alıyordu. Sevgiyse beklediği, dokunduğu kadın aşk oluyordu. Geleceği tutmaksa bütün niyeti, net olamama duygusu anlam pekiştiriyordu. Adı koyulmamış nesnelerin hırsı ise tüm ulaşmak istedikleri, koşuyor... yoruluyor... sonrada tükendiği noktada düşüyordu. Düştüğü yerden kalkmaksa amacı, öğreniyor... alışıyor ve alıştıkça yaşadığını fark ediyordu.

Devamını Oku
Kübra Gülbahar

Sınırları silik bir şehrin kıyısına vermişim kendimi
Zaman tetikte… Kanıma girdi girecek
Yüzümde tanımadığım bir çehre
Ben hiç sevilmemişim
Beklentisiz saran kolların huzuru ne renktir hiç bilmem
Samimi bir yürek nasıl kokar hiç görmedim

Devamını Oku
Kübra Gülbahar

Neye dokunuyorsam kirlenmiyor artık... Ya da bana öyle geliyor! Her şey değişti şu kısacık zamanda... En çokta ben! Şimdilerde daha fazla içiyorum.! Dertten değil, inan bana... Alkolün beynimi uyuşturduğu anlardaki sarhoş durumlarım daha bir insani yapıdaymış... Daha bir suskun oluyormuşum..! Daha bir korunmaya muhtaç! Kelimelerimin sessizliğinde mana arıyor eşim, dostum... Bir cümle daha fazla bir şey duymak adına dudaklarıma kadar eğilen kulakları hayal kırıklığına uğratıyorum isteyerek..! Elbette ki hakkım yok buna..! Yaptığım tek şey birinin bağlılığını, diğerinin cesaretine düğümlüyorum, her şey çözülüyor!

Ve daha az yazıyorum... Oysaki severdim satırları! Artık sevmiyorum... İnançlarım değişiyor, bilerek yapıyorum bilmezden geldiklerimi... Hangi yolu seçsem haddinden fazla istekli duruyor, hangi buluta baksam istediğim şekil, hangi selama sarılsam içten bir karşılama, hangi geceye gitsem durumundan fazla yıldızlı... Hayat hiç bu kadar eğilmemişti karşımda!

Seni gözlerimden düşürdükten sonra korkuluklarını açık bırakmışım bakışlarımın... Neyi görürsem onlarda düşüyor inançsızlığımda... Önceleri bakmaya korkardım... Şimdi düşürmeleri seviyorum hak etmişçesine...

Devamını Oku
Kübra Gülbahar

Artık kurtuldum…
Öyle salaş bıraktım ruhumu
Elleri cepte gezen bir serseri edasındayım
Yokluklara alıştım
Ölümler acıtmaz oldu canımı
Bana ikram edilen kan damlalarına gülebiliyorum artık

Devamını Oku
Kübra Gülbahar

İstanbul, adına uçurum diyebilir miyim?
Bir gün kalkacağımı bildiğim için,
Sende düşmekten korkmuyorum..!
Hiç bitmiyor yolların...
Gizli karanlıkların başlıyor geceleri
Yine de sabaha tüm masumluğunla uyanıyorsun

Devamını Oku
Kübra Gülbahar

Benim yollarım tersine gider
Kelimelerimse isyana...

Sen bana yetişemezsin!
Bense senin yorgunluğunda duramam..!

Devamını Oku
Kübra Gülbahar

Alışmalıyım...
Yokluğun bıçak gibi keserken tüm hücrelerimi
Kendime üç beş yalan anlatmalıyım...
Artık yoksun...
Bir yetimin çilesi yıkılmış ayaklarıma
Bir dalga ölmüş sanki

Devamını Oku
Kübra Gülbahar

Onlar kim?
Onlar benim seslerim, hecelerim...
Tüm cümleler bir bavula toplanmış
Dökülecekleri sayfalardan yoksun...

Başımı ne zaman gökyüzüne kaldırsam

Devamını Oku
Kübra Gülbahar

Ortaköy'de köşe başında ki bir binanın en üst katında bir adam yaşarmış... Siyahın en güzelini gözleri için çalmış, buğdayın en sarısını teninde saklarmış... Öylesine yaşıyormuş her şeyden habersiz... Bir dolu kelime biriktirmiş yüreğinde ama söyleyecek kimsesi yokmuş yanında, kolunda, içinde, dilinde... Geceler boyu sürmüş yalnızlığı... Şikâyet etmekten usanmış...

Bir gün umutlarını bıraktığı o masada, ona candan yakın ve uzun zamandır tanıdığı, dünyasını unutmuş o kız;
- sen çıldırdın mı?
diye bağırdı ona... Adam şöyle bir dönüp baktı kızın yüzüne..! Kız daha önce o kadar sıcak ve samimi bir bakışı hiç bir gözde yakalayamamıştı. Adam;
-Yapmamam gereken bir şey mi bu

Devamını Oku