Bu nehirlerin taşıdıkları suyu tanıyorum,
O şehirlidir ve kalabalık bulvarları yeğler,
Dimdik yürür,bağışlanır unutkanlığı içinde,
Yerçekiminden kurtulmuş,alınyazımı çizer.
Dokunmak elindedir dilediğine coşkuyla,
Ben zaten senin gibi bir ölüm için,
Ne anlama gelirdim ki? temkinliyim.
Bir elim kapının tokmağında durur,
Diğeriyse bir ağacın kavruk silüeti
Dışarıda,ben yürüyen bir felcim…
buradayım,ey inci,bilmez misin
sarılırım bütün kollarımla sana,bak?
saçının peteğinde bal tutarlar
ağır aksak ellerim,arı olur da ansızın.
kalbimi duymaz mısın,çarpar içten,derin
karanlık basınca güzelim bir adam kara
bir tahtanın başına geçer aşkı anlatırdı
aşk çocuklarına…elindeki tebeşir değildi
bir flütün parçalanarak akan nehir mavisi.
elma ağacı,kediler ve ip atlayan çocuklar
adamı dinlerdi,çıkrık susar beklerdi
üzüldüğümü bilmenizi isterim,böyle diyorum
ben de bakın kendi kendime,seviniz beni diye.
sevsin diye,bu yara,yaram:içimdeki suflör;
bıçak ol,kes; bu acıyı,bu yaradan,kopar,al
sessizlik uysaldır,bir ağaç gölgesi,bir bağ evi.
temiz yüzleri var hepsinin
ve erişmek zordur o parlak varlıklara.
ve bir düş sanki kavuşmak için yeryüzüne
geçer içlerinden genellikle.
hemen hepsi başlarını aynı tutar;
Bir yaprağım eski,
Bu parkta,senin elden ele dolaştırdığın.
Ölü kuşlar mevsimi:Güz!
dallarda kırık aşkları gönlümün.
bahar gelir çiçeksiz yürek boyu
yedi iklim taşır acılarını gençliğim
bir yangın alevinde bükülür soluğu
otağına düşer karanlık uçurumların.
güneş kentin üstünde bir ölü deniz
ben gideceğim
ve yasak gökyüzü
tüm sürülmüş yıldızları
üzre sınırsızlığın.
kar haritası,
Eren Aysan'a.
ansızım yakalandım kışa
behçet'in ankara'sında
ne tanıdık bir ses,ne bildik bir im
bu son günlerinde yazın.
Şiir bir..
Yazan bir..
Yorumlayan bin..
Ne mutlu şair'e,
layık görülmüş onca teveccühe..
Ancak,
Bir yorumcu,
bir şiir için;
monologvari.. birden çok yoruma
gerek duyuyorsa?
....bir sorun/u olmalı... diye
düşünmeden geçemiyor insan...
...