Konuşmayı Unutan Sesim

Huban Asena Özkan
362

ŞİİR


11

TAKİPÇİ

Konuşmayı Unutan Sesim

Bir zamanlar ismimi yankı yapardı duvarlar
Çocukluğun sokaklarında koşan bir çınlamaydı sesim.
Zaman, kelimelerimi söndüren bir rüzgâr oldu,
Suskunluğun tozu doldurdu ağzımı,
Dilimde unutulmuş bir alfabenin harfleri kırıldı,
Sözcükler, birer birer göçtü dudaklarımdan…

Dilim döndü ama dünya duymadı
Anlatmak istedikçe yanlış cümleler kurdum.
Kelimeler ihanet etti
"Güvenilmez!" dediler,
Sanki ağzımdan çıkan her hece,
Bir cam kırığıyla kesilmiş bir çığlıktı…
Dinleyen kulaklar sağır, söyleyen dilsiz kaldı.

İçimde konuşan bir ben vardı; o da susmayı öğrendi
Toplumun prangaları, öz benliğin zincirleri…
Ruhumun mahzeninde bir nehir boğuldu,
Yüzeye çıkmaya çalışan her "Ah!",
Karanlık suların altında balıklara yem oldu,
Sessizliğim, çölleşmiş bir yüreğin kum fırtınası.

Aynada ağzım oynuyor, ama sesim nerede?
Dudaklarım hareket ediyor, lâkin hava titreşmiyor.
İç monologlarım, hayaletlerle yapılan sohbetlere dönüştü
Yalnızlığın sahnesinde kendi kendime rol çaldım,
Sahipsiz bir tiyatronun son perdesinde,
Sessizliğin alkışıyla çöküşü kutladım.

Kelimeler beni terk etti, ben de kendimi
Artık yüzüm bir portre, adım bir mezar taşı.
"Konuşmak" dedikleri, sararmış bir fotoğraf albümünden ibaret,
Aynadaki yabancı, gözlerime bakıp alay ediyor
"Sen kimsin?" diye soruyor, cevap veremiyorum…
Çünkü ben, kendi adımın gölgesiyim.

Konuşmayı unuttum belki
Ama unutan ben değilim, susturulan bendim!
Şimdi sessizliğim, çığlık kadar net konuşuyor
Gözlerim fırtına, bakışım kasırga,
Dudak büküşüm deprem, kaş çatışım tsunami…
Susmak, en keskin cevaptır artık!
Söze ihtiyaç duymayan bir dil yarattım
Sessizliğim, söze sığmayan bir manifesto!

Huban Asena Özkan
Kayıt Tarihi : 26.6.2025 17:05:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!