Hep kaçtığım çocukluğumu
Şimdi özlüyorum
Yurdun buz gibi klorlu suyu yüzüme çarptığında
Bahar tazelikli çiçek kokularının içinde
Yalnızlığın ve anlaşılmamanın kokusu
Yüzüme yapışan klora karıştığında
Özlüyorum çocukluğumu
Çocuk sevincimi,mutsuzluğumu özlüyorum
Bir bedenin içine sığabilmeyi
Bir dize oturtulup
Bir göğse yatırılabilmeyi
Konuşmamı bekleyen her her harf için ağzıma bakan gözleri
Özlüyorum çocukluğumu
Zor geçse de mutlu olduğum zamanları
Ve en çok anlaşılmamak nedir bilmemeyi
Kendime anlatmak için resimdi yazıydı çırpınmadığım
İnsanların gözlerine bakıp
İki damla suya muhtaç dudaklarımı kapatıp
Yalnızca gözlerimle konuşmayı bilmediğim
O zamana dönmek istiyorum
Ürgüp'teki köşedeki harabeyi
Taşlı topraklı yolları
Dizlerim kanaya kanaya yürümek
Ve dudaklarımla şifalandırmak kalbimi
Anlaşılamadığım için kendime duyduğum öfkenin Başkalarının yerine çektiğim vicdan azabının olmadığı
O zamana dönmek istiyorum
Dilsiz bir çocuk gibiyim
Ne biri beni anlıyor
Ne derdimin meramı var.
Konuşan da benim, dinleyen de
Kayıt Tarihi : 1.3.2024 12:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!