1863 baharında İskenderiye'de doğdu. 1850 yılında Mısır`a yerleşen İstanbul-Yeniköy kökenli Pedros Kavafis ile Harikleya Fotiyadi`nin dokuzuncu çocuğuydu. Kavafis 7 yaşındayken babasını kaybetti (1870) . Babası arkasında eski sıhhatli günlerine nazaran pek bir şey bırakmadı. Aile 2 yıl sonra 1872`de İngiltere`ye gitti. Konstantinos, eğitimini burada sürdürdü. Babadan kalan şirket 1876 bunalımı sonrasında, erkek kardeşlerin de tecrübesizliğinin etkisiyle batınca aile 1880 yılında İskenderiye`ye geri döndü. Kavafis İstanbul'da yaşadığı 1882-1885 ...
'Bir başka ülkeye, bir başka denize giderim', dedin
'bundan daha iyi bir başka şehir bulunur elbet.
Her çabam kaderin olumsuz bir yargısıyla karşı karşıya;
-bir ceset gibi- gömülü kalbim.
Aklım daha ne kadar kalacak bu çorak ülkede?
Yüzümü nereye çevirsem, nereye baksam,
Dedin "Bir başka ülkeye bir başka denize gideceğim.
Bundan daha iyi bir başka kent bulunur elbet.
Yazgıdır yakama yapışır neye kalkışsam;
ve yüreğim gömülü bir ceset sanki.
Aklım daha nice kalacak bu çorak ülkede.
Düşünmeden, acımadan, utanmadan
kocaman yüksek duvarlar ördüler dört yanıma.
Ve şimdi oturuyorum böyle yoksun her umuttan.
Beynimi kemiriyor bu yazgı, hep bu var aklımda;
ithaka'ya doğru yola çıktığın zaman,
dile ki uzun sürsün yolculuğun,
serüven dolu, bilgi dolu olsun.
ne lestrigonlardan kork,
ne kikloplardan, ne de öfkeli poseidon'dan.
bunlardan hiçbiri çıkmaz karşına,
Ne onurludur, o insanlar ki ömürlerini
Termopilleri'ni savunmaya adarlar.
Doğru bildikleri yoldan hiç şaşmadan,
yaptıkları her işte dürüst ve tutarlı
sevecenliği ve acımayı da elden bırakmadan,
zenginken cömert, yoksulken de
Boş günlerde geçirdiğim bu karanlık
odalarda dönenip duruyorum
pencereleri bulmak için.
Öyle rahatlayacağım ki bir pencere açılsa
Ama bir türlü ortaya çıkmıyor pencereler
Ya ben bulamıyorum onları. Belki de
Gece yarısı ansızın duyarsan
eşsiz ezgilerle, naralarla
görünmeyen bir alayın geçtiğini
boş yere ağlama talihin döndü,
hiçbir iş başaramadın, her düşün
boş çıktı diye.
Yılların, azgınlıklarının yıprattığı,
belini büktüğü yaşlı bir adam, bitkin
ağır ağır yürüyor dar sokakta.
Ama evine girer girmez, gizlemek için
yaşının o acılı halini, düşünüyor
içinde hala sönmeyen gençlik ateşini
Büsbütün yitirdi onu şimdi arıyor
Her yeni sevgilinin dudaklarında
Sevdiğinin dudaklarını kucaklarken
Bir başkasına aldansın istiyor
Aynı çocuğa kendini hep ona veriyor sansın
Neyi bekliyoruz böyle toplanmış pazar yerine?
Bugün barbarlar geliyormuş buraya.
Neden hiç kıpırtı yok senatoda?
Senatörler neden yasa yapmadan oturuyorlar?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!