İnsan yaptıklarıyla ve de yapmadıklarıyla anılır
Sanma ki oturduğun o koltukta bir ömür kalınır
Verilen makam geçici nasıl verilmişse öyle alınır
Gerçek olan ölüm, gelince senin de kapın çalınır
Sen de ölürsün, dostlarına ölüm haberin salınır
Kabire götürebilmek için evinden cesedin alınır
Zanneder misin ölünce toprağın dışında kalınır
Yerleştirilirsin bir sala, ayaküstü namazın kılınır
Otur bakalım fani koltukta kurula kurula otur
Belki de bugün dünyada attığın son bir iki tur
İnsan bu geçmişte yazdığını geleceğinde okur
Allah istedikten sonra sadece ol der ve de olur
Dün o idi bugün sen, yarın da başkaları oturacak
Koltuk da ölmeyecekmiş gibi hayaller kurulacak
Durak misali, koltukta acaba ne kadar durulacak
Ne olursan ol ecel gelir, kara topraktır son kucak
Değirmen taşı gibidir bu devran böyle döner durur
Her başlayan ne varsa gün gelir elbette hitam bulur
Dünya için kazandıkların ise son bir nefesle yok olur
Koltukta ki niyetin dünyalıksa eğer ölünce kaybolur
İğne bile götüremezken eğer koltuğu sırtına alırsan
Yanılırsın, yaptıklarının sana kâr kalacağını sanırsan
Üzülme, ağlama, kırılma, şaşırma, gücenme kimseye
O sevdiğin koltukta gün gelir de başkasını bulursan
19.01.2018
Kayıt Tarihi : 11.5.2018 16:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!