Köklerimizde Asırlık Yurt

Bilinmez ne zamandır, yücedir dağlar,
Semamızda bir çağrı, mavi serinlik var.
Ata yurdunda yankı, destanlı bir iz,
Her taşında bir nefes, her toprakta biz.

Göğsümüzden doğdu o şanlı sancak,
Zafer dolu satırlarla çağları aşacak.
Kızıl al bayrağımda hilalin şavkı,
Köklerimiz söyler bize bu yurdun hakkı.

Türk'ün atı dört nala bozkırda eser,
Her rüzgâr bir destanla yüreğe değer.
Yiğitlerin otağında menkıbe parlar,
Ecdadın ocağında vakur yüzlü yollar.

Tuna, Fırat, Aras unutmaz adları,
Çınarın gölgesinde yaşar hatıraları.
Oğuz Kağan’dan, Alparslan’a yürüyen iz,
Milletimin kudreti, tarihle bilinir biz.

Anadolu bir beşiktir, çağlara kök salmış,
Şehidin son soluğunda baharlar var olmuş.
Bağrında yatan her kahraman bir nişan,
Adımlarda hürriyet, kalpte daim vatan.

Yiğidim! Sert yellerden esen Alpleri,
Vatan için dökülen kan, duaların eri.
Kınalı eller göklere yakarış uzatır,
Bu bayrak, bu toprak ebediyen yaşatır.

Güneşin alnında parlar o nazlı hilal,
Kışlar bile bahardır, Türk'e olur helal.
Başımız dik yürürüz vakur ve bir bütün,
Türk milleti var oldukça zafer olur düğün!