Kızoğlan kız mı, baldırı düz mü?

Fevzi Günenç
551

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Kızoğlan kız mı, baldırı düz mü?

Eskiden kaynanalar, oğlullarına gelin seçerken “kız oğlan kız mı, baldırı düz mü? Tatlı dilli mi, güler yüzlü mü…” Bunlara bakarmış. O kadarla da yetinmezmiş, kızın elmayı, salatalığı, patatesi ip-ince soyup soymadığına bakarmış. Savurgan mı, tutumlu mu anlamak için.

Bırakalım bunca ince eleyip sık dokumayı, günümüz kadınları ekmeğe bile saygılı değil artık. Işıklar içinde yatası anacığım anlatırdı:

“Aşe-fatma anamız bir gün pirincin taşlarını ayıklarken bir tek pirinç tanesini yere düşürmüş. O taneyi bulabilmek için evi yedi kere dışarı çıkartmış.”

Taneyi bulmuş mu, bulamamış mı, orası anlatılmaz meselde. Aşe-fatma anamız ne zaman yaşamıştır; neyin nesidir, kimin fesidir bu da önemli değil. Önemli olan “bir tek pirinç tanesine verilen değer”dir.

Bugünün sofralarındaki yemek sonrası tabaklarına bir göz atın. Pirinç pilavı yendikten sonra her tabakta, kaç pirinç tanesi kalmış? En dikkatli insanın bile tabağında en az 10 tane artık pirinç tanesi görebilirsiniz.

Bu 10’u, 70 milyon olan nüfusumuzla çarpın. 700 milyon pirinç tanesi eder. Bu kadar pirinci kaç tır aracına sığdırabilirsiniz, varın siz hesap edin. Bu savurganlığın her gün yinelendiği de cabası.
Yolda yürürken gözünüz hiç çöp konteynerlerine ilişti mi? Konteynerlerin kenarında sallanan içi ekmek artığı dolu naylon torbaları gördünüz mü? Ben çok görüyorum. Çok çok çok…

Bir gün bu torbaları toplayan biriyle tanıştım. Bilmem utandığı için öyle söyledi, bilmem doğruydu. Tavukları için ekmek artığı dolu olan bu poşetleri toplarmış.

Bunların içinden bazen öyle besin maddeleri çıkarmış ki, onları tavuklarına atmaya kıyamazmış, bütün aile keyifle başına üşüşürlermiş. Bu tablo gözümün önünden gitmiyor. Bu tablodaki insanlar, “büyük düşünüp büyük götürebilmek için” kendilerinden oy istenen insanlardır.
Neler çıkmazmış ki bu naylon torbalardan neler, Lahmacunlar, içli köfteler, pastalar, börekler, katmerler, neler neler… Doğal ki en çok da ekmek. Hem de ucundan lokma bile koparılmamış ekmekler, küncülü küncüsüz ekmekler…

Gel de “Nerde o eski Aşe-fatma analar! ” deme. Eskiden analarımız bayat ekmekleri ne güzel değerlendirirlerdi! .. Papara yaparlardı, ekmek aşı, ekmek kadayıfı, yaparlardı; çocuklarına süt doğramacı yapardı…

Köfteye pişirirken dağılmasın diye harç olarak katmak için ekmek içi olarak kullanırlardı. Bayat ekmek dilimlerini kızartarak kahvaltıya tat katarlardı. Çorbaların yanında kızartılarak ikram edileceği gibi, fırında kıtırlaştırıp mikserde toz haline getirirerek galeta unu elderlerdi.

Bayat ekmekleri ufak ufak doğrayıp tepsiye yerleştirir, üzerine sos ile kaşar peyniri ekleyerek fırına verir. Kızarıncaya kadar pişirdikten sonra afiyetle yiyebileceğiniz yiyecekler üretirlerdi…

“Amaaan bütün bunlarla kim uğraşacak” dediğini duyar gibi oluyorum günümüz ev kadınlarının. Haklılar da, küresel kriz onları vurmuyor ki, çalışanları vuruyor sadece.
Aman aman aman! .. Omacı unutmayalım. En önemlisi omaç… Omacı en sona sakladım ki nasıl yapıldığını da anlatayım.

Yeni kadınlarımız, yemek listesinde artık son sırada bile yer almayan bu güzel yiyeceğin nasıl yapıldığını öğrensinler, eşlerine nostaljik bir yemek şöleni versinler, hem de artan ekmekleri çöpe atmasınlar istedim.

Sözüm size hatunlar! Tarifi kolay: Bayat ekmekleri tike tike doğrayın. Tepsiye koyun. Yeteri kadar domates doğrayın ya da salça ekleyin. Soğanını sarımsağını kıyın. “Antep peyniri”ni reddeleyip üzerine ekleyin.

Tuzunu, baharatını unutmayın. Eh birazcık da yağ ister artık bu nefis yiyecek. Sonra da bütün bunları çiğ köfte yoğurur gibi yoğurun.

Sonra? Sonra hem bütün aile hem de siz parmaklarınızı da yememeye özen göstererek tüketin onu. Böylece küresel krizle boğuşan kocalarınıza karınca kararınca katkıda bulunmuş olursunuz.

Dahası var! Belki aynı katkıyı, küresel krize yenilerek düşmeye hazırlanan bir Tayip hükümetini düşmekten bile kurtarabilirsiniz. Bakın bu son sözümün garantisi yoktur. Belki, diyorum. Sadece, belki…

Fevzi Günenç
Kayıt Tarihi : 5.9.2009 21:01:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Salim Kanat
    Salim Kanat

    geleneksel yöresel yemekler hep dikkatimi çeker bendenizin de.. malzemesi kolayca bulunan ama biraz uğraşıyla çok lezzetli şeylerdir.. kopmamak lazım tümüyle bunlardan..hayatın tadı tuzu kaçmasın diye..

    baki selam..

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Fevzi Günenç