Güneşin Gelinliği Şiiri - Müslüm Bayram

Bir tırpan gibi savrulmuştum
Ovalarında sarı altın başakların
Yere serilişi gibi vakurdu başım
Kör kurşunları! Sımsıcak kaynayan damarlarımda
Bir pınarın gözüydü

Testisini dolduran bir yaban kızı
Düşürdü içmek isterken
Paramparça dağılan testiden
Saçıldı kızıl kanım

Telaşa kapılarak titredi
Rengi sapsarı kesildi
Dallarıydı şanlı çınarın
Kökleri tarih kadar derin
Sarsarak ürperten! Göklerden gelen
Rüzgârın uğultusunu gördüm
Öz Anadolu yurdumun

Dansa duruşu semalarında kızıl kumaştan
Uzun eteklerin ihtişamla savruluşu
Semahlarında kırkların
Anaların ayakları yalım, yalın
Kınalı bacıların yakarışları
Dualarını duydum

Bir sevdanın öyküsünde vatanım
Ocaklardan en kutsalı toprağım
Ateşiyle yanarak kavrulan
Büyüyen bir Arslan yavrusu
Kükreyişiyle anılan
Yüce Mevla’dan

Aşkı kanımdan da öte
Kutlu sevdadan yaralandığın
Dua izamlarla yolcu edildiğin
Uğruna kurban verilişi İsmail’in
Şanındandı İbrahim’in
Oluk, oluk boşaldı kanım
Tertemiz toprak öptü alnımdan
Secdesinde şehidinin
Kızıl güneşin gelinliği
Ay yıldızlı bayrağım
Sarmalamış tabutum