Kitaplara Sığmayan Aşk Şiiri - Dinmez Er

(Bir garip âşık NEZİR’in anısına saygıyla)

Yüreğimde hasret gözlerimde özlem
Çeşmenin yumurta pişiren sıcağında
Kucağımda gelincikler, sümbüller,
Sevenler için nöbet tutuyorum.
Belki gelir diye bekliyor, bekliyorum.
Ne bir ağaç gölgesi, ne bir şemsiye duldasında
Gün, gün yanıyorum bir umut, bir tatlı heyecan
Çeşme meydanının ortalık yerinde
Bazen ıssız kışların ayazında,
Kâh kuşların havada can verdiği çöl sıcağında
Sakız’da camların kızıla boyandığı saatlerde,
İnsan selinde yüreği ezen bir hüzünle bekliyorum.

Adıma, ruhuma gölge düşürse de bu aşk,
Bir gün Roman olur, öykü olur, şiirler yazılır
Sakız bana gelmez ben kulaçlarım, kanatlanır uçarım,
Yelken açar varırım Tinika’nın kıyılarına
İşkencelere yatırıldım, mahpus damına atıldım,
Çeşme, Çeşme olalı tanık olmadı böyle bir aşka
Sığmadı yazılmış “Aşkın Kanunu” kitabına.
Ve Hakkın rahmetine kavuştuğumda
Çeşme selam durur, saygı duyar elbet,
Nezir'in Tinika'ya duyduğu bu büyük aşka.

Dinmez ER / Şiirleri / Çeşme /

NEZİR’N ÖYKÜSÜ: Çeşme Dalyanlı Nezir Kaya'nın hayatı "sırlarla" dolu. Sakız Adası'nda yaşayan aşkı Tinika'yı görmek için kendi yaptığı teknesine bağladığı dev uçurtmayı yelken gibi kullanarak defalarca gitti geldi adaya. Dalyan’ın ortasına ise 30 metre yüksekliğinde bir kule inşa etti. Kuleye çıkarak sevgilisinin yaşadığı Sakız Adası'nı seyreden Nezir Kaya, aşkı için gittiği Sakız Adası'nda "Türk Casusu" sanılarak işkenceye uğradı. Yanlışlıkça çıktığı Karaburun Yarımadası'nda ise "Yunan Casusu" sanıldı. Kaya bir gece geçirdiği bisiklet kazası sonucu yaşamını yitiren Nezir'in dev kulesi ise bugün "Tek pişmanlığım" diye olayı anlatan dönemin Belediye Başkanı tarafından yıktırıldı..