Kısmet Şiiri - Ahmet Kaytancı

Dört duvar arasına kilitlediler şevklerimi
Gri kapılar ardında yalnızlığım
Demir parmaklı pencereler soğuk
Ses vermez oldu duygularıma
Pastel boyalı tablolar
Her sabah üstüme yıkılır sanki
Renksiz renksiz duvarlar

Karşımda duran pilli saatin akrebine takılır gözlerim
Eridiğimi hissederim, kırk voltluk ampulün ışığında
İğne olur batar düşlerime,
Harman yerinin sıcaklığı
Sarışın buğday başaklarının kuruluğunda yanarım
Hazan olur düşlerim, Toros yamaçlarında
Ne belikli kızların kara gözlerini,
Ne gül kurusu dudaklarını anarım
Çavdar bakışlı kara ekmeğin sevdalısı gelir aklıma
Nasırlı ellerin çamurlu sularına;
Bir yudum türkü söyler,
Bir yudum kanarım.

Ve alır götürür beni düşlerim
Yesevi dergahına
Dudaklarımda sessiz bir besmele
İlahi mekanın sıcağında;
Titrerim-donarım
Kısmetse bir gün;
Bulgur aşının buharlı sularına
Ekmeğimi banarım.

Dört duvar arasına kilitlediler şevklerimi
Gri kapılar ardında yalnızlığım
Demir parmaklı pencereler soğuk
Ses vermez oldu duygularıma
Pastel boyalı tablolar
Her sabah üstüme yıkılır sanki
Renksiz renksiz duvarlar

Karşımda duran pilli saatin akrebine takılır gözlerim
Eridiğimi hissederim, kırk voltluk ampulün ışığında
İğne olur batar düşlerime,
Harman yerinin sıcaklığı
Sarışın buğday başaklarının kuruluğunda yanarım
Hazan olur düşlerim, Toros yamaçlarında
Ne belikli kızların kara gözlerini,
Ne gül kurusu dudaklarını anarım
Çavdar bakışlı kara ekmeğin sevdalısı gelir aklıma
Nasırlı ellerin çamurlu sularına;
Bir yudum türkü söyler,
Bir yudum kanarım.

Ve alır götürür beni düşlerim
Yesevi dergahına
Dudaklarımda sessiz bir besmele
İlahi mekanın sıcağında;
Titrerim-donarım
Kısmetse bir gün;
Bulgur aşının buharlı sularına
Ekmeğimi banarım.
sayfa; 92