Yeteri kadar büyük değil bu sevgi.
Bu bakış içimi ısıtmıyor,
Bu yakış.
Ayrılıklar derinde nakış nakış.
Bitti mi bahar?
Göçmen kuşlar
Başka diyarlara mı gitti.
..
iz kalır mı tortusu gelir göçer mi kocana
baharla kış olmadan umar kalır hoşuna
vazgeçse de sevdası baki kalacak gördü
zaman içinde gider ağlar gözyaşında giz
ıradıkça dünyadan yeni dünyalar seçse
iz kalır mı tortusu gelir göçer mi kocana
..
Mevsim kıs keskin poyrazların zamanı, göçmen kuşlar terki diyar eyledi ve atkılar sarıldı sevgili yerine boyunlara. Bu sensiz ikinci kışım, aslına bakarsan kış ya da soğuk degılde sensizliktir üşüten yuregımı ve bedenimi.
Bu aralar her şeyle ve herkesle bir tutuyorum kendimi, alelade bir sokak lambası, ne yapacağını bilmeyen bir meczup ya da köşe başında içip sızmış bir berduş, yanı aslına bakarsan herkes biraz ben ve ben sanki herkesim.
Dun gece bırakıp gıttıgın o evde resimlerine baktım uzuuunnn uzun ve anladım ki, hala sen varsın olmaman gereken bu yürekte. Neden bırakıp gitmiyorsun, neden bana böylesine acı veriyorsun, çekip gittiğin gibi gitsene benden de.
Neyse, aslına bakarsan sana kızgın olduğum kadar kendime de kızgınım. Bütün bu suskunluğum ve dudaklarımı kanatırcasına ısırmamın tek sebebi sen degılsın.Ama biliyorsun iste sevdim seni,hemde hıc kimsenin sevemeyecegı kadar sevdım senı.Şimdi desen ki,hanı olmaz ya bende senı ozledım,yenıden başlayalım desen,şairinde dediği gibi “bende sana yetecek kadar ben kalmadı”
..
Dağlarına kar mı yağmış memleketimin
Bu kar her zaman ki kar değil mi?
Dolu mu vurmuş ilkbaharın çiçeklerini
Bu kış her zamanki kış değil mi?
Dün benim için ölen
Bugün beni mi satmış?
Ben her zamanki ben
..
Nasıl düşünmeyeyim, nasıl düşünmeyeyim. Geldi kapıya dayandı neredeyse bir sevgililer günü daha. Bir aydır, yok yok altı aydır onu düşünüyorum şu on dört şubat gelse de; ki kendileri az buçuk ''Sevgililer Günü'' oluyorlar, ben de sevgilime bir şeyler alsam. Karım da bu duruma hayatta kızmaz ha, neden derseniz; bizatihi karım aynı zamanda sevgilimdir de ondan, bilmem anlatabildim mi?
Yahu arkadaşlar bu meret, yani sevgililer günü yeni icat oldu sanırsam, yoktu bizim gençliğimizde böyle özel günler fazla. Biz bir anneler gününü, bir de babalar gününü, bir de Kabotaj Bayramı'nı bilirdik gerisi hikâye ve hatta seri halinde fotoroman bile diyebilirsiniz...
Bakayım dedim şöyle bir iki gün öncesinden vitrinlere, bir de fuar var başkentte. Allah razı olsun adamlardan ne güzel düşünüyorlar da sevgilileri fuar yapıyorlar, her bir şeyleri ayağınıza kadar getiriyorlar. Herkes bütçesine göre sevgilisini düşünsün artık. İsteyen saç tokası alsın ya da bir demet çiçek, isteyende milyarlık saat alsın.
..
Değerli; kıs kıs gülüyor o çizgi filmden, uzaktan özlemi izlerken …
(Küçük Tweety’nin Sylvester’i –peşinden- koşturması gibi)
Hoş, ama kedileşen ben oldum.
Annem de severdi izlerken değerliyi.
Uzaktakiyle anlaşırlar, anlaşmışlar.
Sessiz, kabullenmiş; ‘bir kişi’ yok..
___ o uzaktaki …
..
Çiçekler solmuş -zamanda yorulmuş
Artık son kış -son kuşları da öldürdü anne
Karadağdan bakınca,yaylaların rengi çalınmış
Ala geyikler kışa doğru giderken
Sevdiğimi de eller almış
Yas tutacak zamanı bana vermişler anne
Şimdi her yer yağmur-her yer sis
..
Can dedim cana bana can olsun diye
Gönlümden istemedim el olsun diye
Hep bekledim gönlümde yaz olsun diye
Boşa beklemişim mevsimim kiş oldu gitti
İsterim gönlülde ruzgar serin serin essin
Gönlümü yakan haşın lodosta dinsin
..
Ayrılıklar kara kış gibi kapıları çevirdi, her yanım ayrılık kokuyor..Giden zaman mı, senmiydin bilmeden yüreğinden öptüm ayrılıkların..Sonu başı olmayan engin bir boşluk hayatımı dolduran..Oysa ne çok şey var yaşatımı dolduracak, ben gidip imkansızlıkların içinde seni arıyorum..Sen diye biri yok olduğu halde, sen diye dolaşıyorum yana, yana..Kim olduğunu bilmeden yüreğimin içinde yaşadığını bilerek, her nefesimde sensizliği öpüyorum..Sen diye birisi yok ve olmayıcakta..
eCe
..
Adamın biri her gün sahile gelip, ellerini ensesinde birleştirerek bir şeyler düşünüyormuş.Bunu gören kırlangıç merak edip adama neyi olduğunu sormuş.Adam ''hiç bir şeyim yok, git başımdan'' demiş.Ama adam her gün aynı yere gelip elleri ensesinde uzaklara dalıp gidiyormuş.Kırlangıç sorduğu zaman hep ''hiç bir şeyim yok, git başımdan'' cevabını alıyormuş.Saonra bir gün kırlangıç gene gelmiş adamın yanına.Ve yeniden her gün seni burada görüyorum neyin var demiş.Bak benim burada son günüm kış geldi artık, sıcak ülkelere göç edecem ben, hadi anlat derdini belki sana yardımım dokunur demiş.Adam bu sefer dayanamamış ve uzaktaki bir sevdiğinden, onu terk ettiğinden bahsetmeye başlamış.Ve kırlangıç gideceği zaman elini kalbine sokmuş.Çıkardığı yüreğini kırlangıcın gagasının arasına sıkıştırmı.''Al bu yüreğimi sevdiğime götür'' demiş.''Ona benden bahset, o olmadan bu kalbin bir işe yaramadığını anlat ona'' demiş.Aradan aylar geçmiş.Sert rüzgarlar yerini ılık dalgalara bırakmış.Kırlangıçlar yeniden adamın diyarına gelmeye başlamış.Adam kırlangıçtan haber bekliyormuş.Ama adamın beklediği kırlangıç bir türlü gelmemiş.Sonra bir gün sürünün arasından bir kırlangıç süzülerek adamın yanına gelmiş.Adamın yüreği kırlangıçın gagasının arasındaymış ama bu kırlangıç o kırlangıç değilmiş.Adam diğer kırlangıcı ve olanları sormuş.Kırlangıç anlatmaya başlamış.Senin yüreğini verdiğin kırlangıç sevdiğini bulmuş.Ama başka birinin kolları arasında kahkahalar atarken görünce, bu temiz kalbi ona vermeye kıyamamış.Ve son nefesinde bu kalbi sana geri vermem için bana verdi demiş.Ve adamın titremekte olan ellerinin arasına kalbi tutuşturduktan sonra sürünün yanına dönmüş.
..
Erken doğum yaptı bahar
Karçiçeği doğdu,
karların altından
Artık bahar yakın derken
Erken doğum yaptı bahar
Kış bahara gebe
..
şiirim de olmasa avucumda sımsıcak
nasıl geçer o kış geceleri
doldur istediğin kadar sobaya
odunu kömürü
ne işe yarar
beni ısıtan kış gecelerinde
üç beş satırlık
..
Yapma
Önümüz kış! ..
Canıma bir bahar düşer
Yeniden bebek teri kokabilir saçlarım
Yeşerebilir yeniden ayaz yemiş rüyalar…
Yapma
..
Hadi git, sonbahar git, bırak artık peşimi,
Sarılarda gözüm yok, seviyorum yeşili,
Bilmiyorum benimle, sorunun nedir senin,
Pes edeceğim sanma, sıkmaktayım dişimi,
Sonbaharı kış yener, kışı da ilkbaharlar,
..
Tüm mevsimler Kış olsa ne yazar.?
Gerekirse Canımı Yakar, Üşütmem Seni.!
..
Bu kış kurak geçecek yağmur ne mutlu ne şen
Eylül bulaştı suya gülsüz kalacak gülşen
..
Baharı gördüm kış ortasında
Deniz kenarında
Aşkıma takıldı sevdan
Adın, aşkımın oltasında...
Baharı gördüm gülen yüzünde
Seyre daldım ben baharı gözlerinde
..
Bir başka geçiyor bu kış.
Soğuğu bir başka soğuk.
Gece karanlığına diyecek yok zaten.
Hep karanlık ve soğuk…
Karanlık bir çenberin içindeyim.
Çıkmak istiyor ama çıkamıyorum.
..
Ağustos... onbeşi Yaz onbeşi Kış
Bu da Ağustos’a bir böyle bakış
..
Sonbaharın ardından madem ki kış olmalı,
Günaha tevbe eden, elbet alkışlanmalı..!
..