KIRKLARA KARIŞAYIM
Ey gönlüm bilmez misin sen benim ahvalimi,
Ne diye yarğılarsın per perişan halimi,
Ruhen bunalımdayım, kavrayarak elimi,
Tutanım olmadı ki Zakirle yarışayım,
Kaleden atlayarak kırklara karışayım.
Var olan geçmişimi geride bırakarak,
Pişmanlık pınarından çağlayarak akarak,
Karanlık gecelerde meşaleyi yakarak,
Ben Şakir değilim ki Zakirle yarışayım,
Kaleden atlayarak kırklara karışayım.
Göz yaşıyla yoğurup akıtarak terimi,
Tövbe-i istiğfarla yıkayıp her yerimi,
Varıp er meydanında gösterip hünerimi,
Ben Şakir değilim ki Zakirle yarışayım,
Kaleden atlayarak kırklara karışayım.
Seher vakti kuşanıp edep ile vakarı,
Tam bir teslimiyetle dağıtarak efkârı
Bir kenara iterek menfaatı çıkarı,
Ben Şakir değilim ki Zakirle yarışayım,
Kaleden atlayarak kırklara karışayım.
Ey gönlüm yıkma beni telkinde bulunarak,
Sıkı sıkı kavrayıp tutma yakamı bırak,
Diyeceğim odur ki, Kul Müçtehit olarak,
Ben Şakir değilim ki Zakirle yarışayım,
Kaleden atlayarak kırklara karışayım.
İsmet Murat (Müçtehit)
Tüm.San.Der.
İç Anadolu Bölge Sorumlusu
Genel Başkan Yardımcısı
BABA HABER GAZETESİ
Ankara Haberler Müdürü
Kayıt Tarihi : 11.9.2023 20:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Mustafa ,Akkuş bey erzurumlu İbrahim Hakkı hazretlerinin oğulları olan Zakşr ve Şakşrin hikayesini okursanız şiirde neyi anlatmak istediğimi anlarsınız
TÜM YORUMLAR (1)