Kırküç dönüşsüz kapı geçtim,
Kırkdördüncü kapının önündeyim dim dik ayakta
Kapı çetin, her daim inatta
Aklım karışık gönlüm merakta
Ruhum çoktan eridi ırmak olmuş akmakta
Bulursa küçük meyiller kapı ardına sızmakta
Ayan olmuş çoğu, gizler tuzakta
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.