Soma'da, ocakta, karada, karanlıkta, yangında,
Dumanda, gazda ve gecede kalan çocuk!
Senin ellerin ve yüzün kara,
Yağmur değse yıkanır, rüzgar değse paklanır.
O adamların yüreği temizlenemez hiç bir ırmakta.
Sen Soma'lı çocuk dön!
Dön de Bont çantasıyla gezip, kendini Lord sanan adamın yüzüne tükür,
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Devamını Oku
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Değerli Hanımefendi Arkadaşım; Merhum Mehmet Akif Ersoy bir dizesinde, ''acırım tükrüğe billahi, tükürsem rezilin yüzüne'' demektedir. Sizin şiirinizde de aynı duyarlılık göze çarpmakta. Maalesef tükürülesi kişiler her devirde kol gezmekte...
Şiirinizi kutluyor ve sizi selamlıyorum.
duygunun duyarlı kalemden şiire dökülüşü bir ney kadar içli. kaç Soma yaşandı bu ülkede zaman içinde unutturdular dilerim bu defa unutulmazda bir şeyler bir nebze değişir. insanlık adına.
İnsanı hayrete düşürecek kadar 'ters çalışan motor kafalılar', bunlar... O kadar ters ki kendi halkıyla, 'sivil şehitlik' gibi bir buluşu ancak bunlar yaparlar!
Gerçek şehide 'KELLE' derler, köleleştirip sermayenin önüne attıklarını unutur, 'ancak bizim gibi yobazlığın hit olduğu' ülkelere mahsus bir 'düzmece kazanın' kurbanlarına, tutup ağıt yakarlar, isim babalığı yaparlar bir de.......
Cinayettir bunun adı.... Düpedüz cinayet!
İnsanın ne denli ucuz olduğunun da belgeselidir!
İşe bak sen... Tokatladığın, o 'kopası parmağınla tehdit ettiğin' kim? Şehit oğlu mu yani sence? Abisi, dayısı, amcası mı yerde üstüne basıp çiğnediğiniz?
Bu ne aymazlıktır, bu ne yüzsüzlük!
Geçmeyecektir 'yüzlerinin karası' Nimet Hanım... Yıkayacak ne ırmak, ne okyanus vardır vicdanların karasını...
Şiiri ve duyarlı tavrınızı kutlarım..
NE YAZSAKDA NE CİZSEKDE FAYDA VERMİYOR HAK ETMEDİLER ZÜLMÜ CEFAYI KALEME SAGLIK ÜSTADIM SEVGİLERİMLE TAM PUANALA
biz faillerini kalplerinde taşıyanlar
biz allahın üvey çocukları,arkasızlar
biz hayata tenha bir ırmak gibi katılanlar
her yerinden sökülüp,her şeye katlananlar...
biz sökük düğmeliler,şezlongsuzlar,şarapsızlar
biz kozalarından kovulmuş ipek böcekleri
biz meçhul ve kara kişiler
yolcular,mazlumlar,çardaksızlar
biz güneşte çekmiş serin kır kahveleri...
biz ışıkla sözün tılsımında
ve sabrın yankısında saklananlar
biz sesinden başka sokağı
düşünden başka vatanı olmayanlar...
biz yağmurlarda şemsiyesiz yıkananlar
yakılanlar,yakınanlar
biz lanetli kişiler,ötekiler
biz türkü söyleyenler!
biz sürgünler,kefensizler
biz aylak günlerin upuzun şarkıları
biz biat etmeyenler!
bütün namlular bize göredir
bize göredir çarmıhlar,mezarlıklar
bize göre yalnızlıklar
biz şehre duyurulan bir kara haber
biz bütün ölmüşler,gömülmemişler
biz yazgısında gül bitmeyenler
o seslerin içinde sestik bir zaman
yankısı boğuldu,suflesi yalan
biz de o düşlerin içinde düştük bir zaman
yanıtını çaldırmış sorularız biz!
Yılmaz Odabaşı
.........
kutlarım nimet hanım..saygılarımla, teşekkürler şiire..
Acımız büyük. Öz ağlamayınca göz ağlar mı. Yürek yanmasa kalem yazar mı?... Kutluyorum değerli şiirinizi ve sizi.Ayrıca Yılgın yağmur isimli şiir dostumuzu. Acısız şiirlerde buluşmak dileğimle...
Sen yerin yüzlerce metre altından
Kayalardan ekmeğini söküp alan işçi!
Kırk liraya şehit oldun,
Cennette kutla şehadetini.
duygulandıran dizeleri yazan dost kalem yüreğinize sağlık.
kaleminiz daim olsun.ömrünüze bereket ++10 puan
bende biraz karışık bakayım istedim
KATLİAM
Bakan ne derse desin, önemlidir görülen
Takdir denir kadere, sebebidir katliam
Bir püsküllü beladır, memlekette örülen
Eskişehir, Hatay’da, gezideki katliam
Başımızda bulunur, şuan bak birileri
Mevcutların içinde, bunlar en dirileri
Daha da güzel miydi, geçmişin irileri
Ne fidanları gömdük, her dönemde katliam
Her çöplüğün horozu, fırsat bulunca öter
Yanında ki açıkgöz, arkadan onu dürter
Çıkarsa daha dişli, onun burnunu sürter
Günahı sevabıyla, katliam bu katliam
Kılıçları kuşanmış, bahçesiz evde yatar
Kendisi miskin ama,gelip geçene çatar
İş çıkmazda elinden, koca koca laf atar
Kıl, düşse ekâbirden, onu sayar katliam
Aydınım der sokakta, indirir cam-çerçeve
Anlamaz hiçbir şeyden, pireyi yapar deve
Parkta, meydanda yatar, girmez huzurlu eve
Koklamaya, koparsan, bir gülü, der katliam
Bir pabuç almak için, aklı fikri Roma’da
Saldırsalar kutsala, ses vermez komada
Pirim yapacak sanır, bu gün burda, Soma’da
Ölene rahmet olsun, ölüm varsa, katliam
Ahmet Arslan Hadimi, yıkılacak bu düzen
Rahmanın rahmetine, çıksın duanla füzen
Cezasını çekecek, elbet milleti üzen
Kahrolsun sebebiyle, failiyle katliam
Duyarlı yüreğinizi kutluyorum. Var olun. Ruhları şad, mekanları Cennet olsun. Tam puan ve heybem...
:(
Bu şiir ile ilgili 17 tane yorum bulunmakta