Kendi içine dönen kilit gibisin
dışına kapattığın kapılarda.
uzaklaşsam,
kendi ayak sesime yabancılaşır ömrüm.
hayat dediğin nedir ki?
su içimi, kanat çırpımı, kibrit yanımı…
geçer gider suyun akışı gibi.
son vuslat çalmadan kapını
her baharı (son) baharınmış gibi yaşa
öfkemize yabancılaşan bu yılgınlık,
bu döngüsüz mevsim
bu boşluk…
sessizliğimi bozsam dayanır bıçak kemiğe
bense sürüyüm, inadına güdülürüm bu yanlış oyunda
kimseler dur demez
eylül geldi mi hüzün döker
eylül göç zamanıdır gider
bahtiyarlık değil artık
dalda yaprak, toprakta solucan olmak
derinde, daha derinde olmalı aradığım
kol kırılır da yen içinde kalmaz
bir omuz versen
bir dur demeyi bilsen
biter bu arsız oyun
sessizliğimi bozsam dayanır bıçak kemiğe
kırılır kemik
kırılsın kemik
kırıl
kır…
18-09-2006 / TUZLA
Tayfun IşıldarKayıt Tarihi : 13.11.2006 10:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
dışına kapattığın kapılarda.
bu bölüm hepimize yetmiş anlaşılan..bir de final var tabii..Nazım oyunu diye bilirim bunu,tam yerinde kullanmışsınız,derinlik ve yakışıklılık katmış şiire..
selam..
TÜM YORUMLAR (2)