Kırık Kibrit Şiiri - Yorumlar

Biraz Cemal Süreyya alaycılığı, biraz Atilla İlhan romantizmi karalamalar yazan bir nüktedandır kişisel kanaatim Sunay Akın. Acınacak şeylerden gülünecek bir şeyler, gülünecek şeylerden de acınacak bir şeyler bulup çıkarmaya çalışan bir söz hokkabazı. Yukarıda günün şiirinde asılı olan da dâhil şiir namına yazdıklarının hiç birinde şiir tadı yok. Yazdıkları -özellikle kısa şiirleri- özlü söz özelliği taşıyan romantik nükteler; ya da nükte özelliği taşıyan romantik özlü sözler diye vasıflandırılabilir ama şiir değildir. Sanırım hiç uğraşmamış ama uğraşsa rahmetli Kemalettin Tuğcu ‘ya beş çeker bir çocuk romanı yazarı olabilirdi.Saygılar

'Kanaryasını güneşe çıkaran kadın'...ve uzak-yakın bir adadan ona uzanan ateşin dumanı...
Bunu sevdim işte!

'Sunay Akın ilk şiirini 9 yaşında meteoroloji müdürlüğünde çalışan bir memurun kızına yazar. Kızın isminin baş harflerinin dizelerini oluşturduğu şiiri evlerinin terasında bulunan odunluk kapısının iç kısmına yazar. Kız balkona geldiğinde odunluğun kapısını açar. Mahsusçuktan! … Ama şiir kızın gözüne hiçbir zaman takılmaz. Sunay Akın yıllar sonra “Bir Şairdir Artık”, çocukluğunun geçtiği Trabzon’a gittiğinde sert geçen bir kışta, içindeki odunlarla birlikte kapının da sökülüp yakıldığını öğrenir. Şairin ilk şiiri “Hava Muhalefeti” nedeniyle kayıptır.' :)

Sunay Akın'a dair her şey güzeldir.
Narin ruhundan dökülen şiirleri
kadar özeldir..

Seçki kuruluna teşekkür ederim..

sunay akın: senin ince ruhunu anlayan ne çok insan var bir bilsen.düdüğün içindeki nohut tanasini, denizin koynundaki bir damlayı, küçük anların anımsanmayan turıaf irkiltisini, bir düğme bir iplik parçası ve daha binlerce küçük detayın altında gürül gürül akan hayatı fısıldıyorsunda büyük dağları görmeye alışmış kardeşlerim şairliğin ince melodisinde boğulup kalıyorlar. sallıyorlar sallıyorlar, sinyal vermeden hatalı solluyorlar. saygılar şiire ve şaire.

Ve siz
her seferinizde
sigaranızı yaktınız
ama açıktan geçen gemiler gibi
yanınıza beni almadan
gittiniz! ..

Her taraf deniz
Her taraf ada
Her taraf gemi

Ne denizde balık
Ne adada kurtarılacak
Ne de gemi de yolcu

Her taraf yanlızlık

İçimizdeki çocuk boşmu duruyor eziyetin hatti hesabı yok sayğılar

Sayın 'Uzağım' rumuzlu Tayyibe Atay üstadım,
Bunu sizden duydum ya(SUNAY AKIN BEN GİBİ ŞİİR YAZIYOR) daha ölmem :))
Zira,bu siteye geldiğim gün sizin şiirlerinizle tanışmış,sizi genç bir şair sanmış ve size şöylemesine bir öğüt vermiştim kendimce:'Şiirleriniz fazlasıyla Sunay Akın kokuyor,dikkat et şair.'
Siz bu sözüme pek bir kızmıştınız,Tabii sonra birbirimizi daha iyi tanıdık,anladık; ama o günkü teşhisimi, iki yıl sonra olsa da, ikrar etmenizden ve sizin gibi iyi bir şairle aynı görüşte olmaktan onur duydum.Sevgiyle kalın efendim.

Binboğa

ne güzel bir şiir...kocaman bir adamın çocuk penceresinden şiire ve dünyaya bakması kadar güzel ne olabilir ki!..masumiyet-ironi-hüzün ve gerçek içiçedir onun şiirlerinde...bu şiir de onlardan birisidir.

ve 'kibrit' dediği kendisidir...hem de kırık olanından...kav/sız bir kibrit midir bu acaba diye düşündüm şimdi...demek ki düşürmüş kav/ını şair..:)belki de adada, çattığı odunları tutuştururken bitirdi kavını,bilemem...ama şunu anladım;yaktığı ateşe ramen onu kurtaran birisi olmamıştır!..düpedüz yalnızlıktır bu,başka açıklaması yok...

diğer tarafta kibrit denilen şey ne çok işlere yarar...lego yerine geçebilir,sigara yakabilir(!),ormanı tutuştururabilir,karı bile boşatabilir:)))))güldüm,çünkü, ateş yakmak için bir değil,iki kibrit çakan bir kadını 'sen tutumsuz birisin' bahanesiyle boşayan erkek olduğunu duydum:))))

bahaneye bak hele sen!..vah benim kadınlarıma,vah!..

ve dedim ki; Sunay Akın aynı ben gibi şiir yazıyor:)))reklama girer bu açıklama,biliyorum ama,zaman, reklam devri valla:)))kim ne derse desin, bu pencere reklam yapmaya çok müsait bence:) TV kanalları bile kendi reklamını yapmıyor mu allasen!..neyimiz noksan onlardan!..elektiriğimiz var,kablomuz var,hallerimiz var,hasb-ı hallerimiz var,iyi kötü okumamız yazmamız var,sadece ekranımız yok o kadar!..:)))

alın işte size bir Kibrit şiiri...kardeş şiir niyetine,şairi kutlayarak...sevgiyle efendim..

benzin döktüm sessizliğe
tam üc teneke
tutup yaktim
kutumdaki üç kibritle...

gülümsedi içimdeki Neron! ..
dize geldi terkettiğin şehir
bir ben kaldı elimde! ..

dön değirmen taşı,dön! ..

(T.A)

Sunay Akın,şiiri yaşıyor; özellikle televizyon programlarında sıradan bir konuyu nasıl da şiirleştiriyor,şaşıyorum.Gerçi modası geçmiş Garip Akımı'nı ısrarla sürdürmeye çalışmak gibi bir yanlışa düşüyor; ama bunu yaparken rol yapmıyor.Hâlâ bu yaşta mavi gözlü yaramaz bir çocuğun yüreğini taşıyor göğsünde.Naif,nazenin ve acılı fısıltılarla çocuk gözlerindeki hüznü alıp yüreğimize yerleştiriyor.Hem sonra ne çok şeyle ilgili,araştırmadığı,bilmediği konu yok mübareğin; en güzeli de halkını büyük bir aşkla seviyor,toplumuna yabancı sırça köşkteki komunüküslerden ayrılıyor bu duruşuyla.
Eski şiiri araştırıyor,sanatları kurcalıyor; nerdeyse her söz sanatına en tipik örnek olacak dizelere imza atıyor.Alın size güzel bir hüsn-i talil örneği:

'AKDENİZ ERKEN GÖRÜNSÜN DİYE
TOROSLARDA ÇOCUK KALIR AĞAÇLAR'

Şiiri açıklamaya gerek var mı bilmem.Ama bildiğim bir şey varsa Sunay Akın iyi şair,yürekli şair,içinden gelerek yazan şair,adam gibi adam şair...Allah uzun ömürler versin iyi ki varsın şair.(Bu arada,bizi kırmayıp okulumuza yakında teşrif edecek olan şairimizle tanışma fırsatı bulacağımız için sevinçliyiz.) Hoşça kalın güzel insanlar.

İmgelerin hakkını vererek yazılmış,felsefi derinli olan bir şiir okudum değerli kaleminizden.

Şiire esprütel bir hüviyet kazandırmanızda ayrıca takdir edilebilecek bir meziyet.

sizi ve kaleminizi kutluyorum