Sığamıyorum kabıma, enginime
Ne gün avutuyor ne gece.
Vuruyorum yollara asvalt kayıyor ayaklarımdan,
Adımlarıma dolanan çocukluğumun çakıl taşları.
‘’uzaklık hiç önemli değil
değil de;
elim yetmiyor yüreğim
yanında olmam gereken zamanlarda’’
Canım, yolum beton grisine yumdum gözümü
Nasılsa bir türkü düşüyor özüme...
Gelinmez uzağından saz çalmalısın bana.
Oysa bilmemki türkülerin dilini töresini yöresini....
Elimin değmişliği bile yokken,
Nazlı bir bağlamanın ucuna
Dokunacağın tellerine hapis ruhum şimdi.
Nasılsa bir türkü işte; hani yanık, hani sevda gibi.....
Toprağınıda bilmem senin, sızılarını da
Sen de Söğüt ü bilmezsin gerçi...
Türkün gibi Söğüt düşüyor usumda uzanmış
Kiraz tadında çocukluğum ve sevdan yakıyor genzimi.
Toprağa değmemiş ayakları düşünüyorum
Dalında meyvayı bilmeyen çocukları.
Buralarda kapılara kilit vurulu çifter çifter
Kimsenin budak deliğinden sarkan kapı ipi yok.
Hoş, ağaç kapı da yok ya zaten.
Sazının namelerine toprak kokusu sar,
Tellerine, yüreğimle bir dokun.
Çalmalısın bana bu gece uzaklarından
Dinlemeliyim bir türkü, özümde yanık sevdalısından........
Kayıt Tarihi : 26.10.2005 10:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Tellerine, yüreğimle bir dokun.
Çalmalısın bana bu gece uzaklarından
Dinlemeliyim bir türkü, özümde yanık sevdalısından.....
sevda,sevgi yüklü bir türkü gibi
tebrikler
faruk
Nazlı bir bağlamanın ucuna
Dokunacağın tellerine hapis ruhum şimdi.
Nasılsa bir türkü işte; hani yanık, hani sevda gibi.....
Çok güzel çok.Yürekten kutlarım.
TÜM YORUMLAR (14)