Dile gelmez bir sıcaklığı taşıyor dokunuşların, sözlerin kifayetsiz kaldığı geçmiş zaman dilimlerine bulaşık bir hüzne… Günler boyanıyor senliğin verdiği coşkuyla, bir kuş uçuyor kafesini parçalayıp; bilinmez ve asla hiç yaşanmaz denilen hisleriyle kanatlarını çırparak… Adının henüz konulmuş olmadığı, şaşkınlık nöbetleri geçiren bir hastaya şifa oluyor soluğun… Gecikmişlik yâda yaşanmışlık hükmünü yitiriyor. Her kışın sonunun bahar olduğu gerçekliğiyle yüzleşiyor insan. Yaşanması güç görünen ve bir o kadar silinmez sanılan geçmiş gözünde eriyip gidiyor. Güneş bir başka doğuyor bu aralar…
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta