Buruşturulup bir köşeye bırakılmış nottu elime geçen son yazdıkların… Kaç geceyi uykusuz biçip karalamaya çalıştıkların. Unutulmuştu. Her yer temizdi ve gözden kaçan tek şey küçücük bir nottu içi bir dünya dolu… Nasıl gidilirdi aşktan diye başlayan; mektup kıvamında desem değil, şiir desem hiç değildi. Kendi içinde, kendi dünyasını yazmaya çalışan sessiz bir yürekten dökülenlerdi… Anımsadığım tek söz “nasıl gidilirdi aşktan” ve cevabı yoktu. Buruşturulup köşe bir yerde unutulmuştu cevapsız olarak… Yıllar geçti üzerinden okuyalı ve nasıl gidilirdi aşktan sorusu cevapsızlığıyla kalırken, yanına aşka nasıl gelinirdi sorularını getirdi… Bir çay söyler misin? Bu gece uzun olacak, gidip gelenler arasında kalmışken…
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta