Kerkük hoyratı yüreğim
Sızılara dem veren sensizlik akşamında
Kerkük kadar mahzun,
Kerkük kadar kimsesiz..
Ata yurdu gibi zelil yüreğim
martı olup aşsam bizi ayıran denizi.
konsam, gözleri yolda pencerene,
yokluğunun ızdırabını gözlerinde dindirsem.
sen gündelik işlerin yorgunluğunu,
yüreğimden yüreğine yol bulan,
sevda nağmeleriyle atsan..
Neden, neden!
Neden diye sormaktan alamıyorum kendimi
Seni seven yüreğime bu kastın neden
Nedendir aşkıma suskunluğun, hayatımın sesi
Neden, neden
Ey uykularıma prangalar vuran kadın!
Sensiz senli düşüncelere dalarken
Bir rüya gördüm.
Eski zamanlardaydık;
Eskimeyen Süleymaniye’nin dar sokaklarında.
Sen önde, gölgen gölgemle el ele ilerliyorduk,
Güneşin İstanbul’la vedalaştığı bir vakitte.
Ben ne şairim, ne de yazdıklarım şiir.
Sadece Senli kelimeler biriktiriyorum dizelerimde.
Uykularımın katili, gecenin kıyılarına vuran,
Yüreği med cezir, sana dair kelimeler…
Sevgi pınarından içtiğini sanıp da susuz kalan,
Senden habersiz meğer seni aramışım da haberim yokmuş
Bin asır öteden gelip yerleştin gönül haneme
Öyle bir girdin ki, istesem de kovamam
Çünkü misafiri değil ta kendisi oldun yüreğimin
Senden habersiz ne pınarlarda sevgi aramışım
İşte yine gece son deminde.
Bense;
Senden habersiz, sensiz senli düşüncelere gark olmuşum.
Bir sigara yakıyorum, ciğerlerime duman olup doluyorsun.
Radyoda çalan Selda’nın sesi yüreğime işliyor seni,
Senden habersiz, seni bende yaşatıyor her tınısı,
Ne güzel şey seni sevmek
Ne Mecnun ne Ferhat ne de Kerem misali,
Masal dünyasında sever gibi değil,
Aldığım nefes gibi, gördüğüm güneş gibi
Gerçek olan her şey gibi
Seni sevmek ne güzel şey…
saat 03.39, oysa sabah erken kalkacağım
erkenden yattım güya,
televizyondaki filmi öksüz bırakıp.
yatakla yorgan sanki iğneli
sağa dönüyorum sen, sola dönüyorum sen
Ürkek bir güvercin yüreğim,
Sensizliğin girdabında kaybolmaktan korkan.
Kekeme bir çocuk dilim,
Seni incitecek söz söylemekten çekinen.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!